3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1575
Okunma

bıçağın kör ağzında
susarcasına asılıyor sözlerim
hoşçakal demeye de yetmiyor,kal demeye de
öyle can yakıyorki bazen içimdeki muamma
kıskanıyor geceden kalma mahmurluk saklımdaki acıyı
diyebilsem _unutma-
öyle ters düşecek ki iliklerimdeki hicrana zaman
paslı bir kilit altında vurulu kalacak hürriyetim
belki zindanı sevecek yaralı yanlarımda susmalar
sağrımda bir gerçek kasıp kavuran
ben bir yalan duvarı üzerine dertten çullar sarınan
ellerimin boş oluşunu farkedeli
solumaz baharlar hissetilmeyen parmak uçlarımdan
ölüm soğuğu...
soğuk bir taştan sızarken otağıma sessizce
en çok beyazı yırtılır avuçlarımda karakışın,en çok beyazı...
bir ihtimal doğrultusunda eksen çizer gece
yoğrulur tende tiksinilesi bir yorgunluk
defalarca sırt dönme çabam yalan olur sana
her yolum sana çıkar güçlü bir inatla
tanımadığım ayak izine vurulur gözlerim sonra
yorgun şarkılar adını tekrarlar içten içe
ve ben;
gözyaşımın şarkısını katarken derman diye toprağıma
benden öte bir yerde bana döndürürüm yolumu biçare
tanımadık adımlara bağ olmamak adına
yakarım kimsesizliğimin şerefine bir sigara daha
durulmaz içimdeki yamalı mevsim
gözümün önünden yokluğun
sürüklenir kuru bir yaprak hafifliğinde
şiddetini ben bilirim gidişindeki rüzgarın
ardını her döndüğünde
ben bilirim acımı yırtan karanlık kokusunu ...
uzaklaştıkça senden
benden geriye birşey kalmaz
bir ben
bir bendeki sen...
ihtimalin rüyalarımın idam mahkumu olur
hükmüde cezasıda adımla doğrulur
üzerimde istemediğin kadar pas
senin gözlerinde evrenin yıldızları
yamalı bir kalpte kurur sana olan aşk
bilirim sana sırça bir mesken olmaz
bilirim bir adım öteye düşmez hayallerim
geldiği gibi gitmez olur bu muamma kuş
sürükler külünü ardından bilsede yanacağını
o kül derman olur ateşine solumun
yeter ayakta tutmaya
bir masalın erilmemiş kerevetini
GG
5.0
100% (9)