11
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1433
Okunma
teleğinde
cenneti getirdi şehrin telaşlı sokakları
gün/eşe selam durdu
denizsiz kentin giriş kapısı
kanatlarında
toprağını taşıyan kırılgandı serçe yüreği
rüzgarlı cadılar uçuşuyor sokaklarında
ve
acımasız ebabil kuşları üşüştü savunmasızlığına
• tezatları yaşıyordu gün-
er kişi niyetine
ya bismillah!
öperken en kanayan yerlerini
ansızın
alabora oldu gök/yüzü
yağmur ağlıyordu hasetinden
toprak sessizce içerken acısını
kirpiklerinden içine akıttığı bir damla nem
damlamadan donuverdi derin mi derin matem
tek atımlık mermi kıvraklığında boşalıyordu
elleriyle toparlamaya çalıştı dağılan bin parçasını
son hamle ile irkilip güneye kayan bulutlar
can çekişen kuşluk vakti ıslık çalan rüzgar
pençesinde
can alıcı ecelin parmakları
şah damarında
kıvrandı miladın son güncesi
a sosyal bir gün
Ümmü AŞCI
(ÜMA)
5.0
100% (15)