35
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
1663
Okunma

elbette ki herkes bir gün toprak olacak
peki hangi yüzle yüce divana varılacak...
köhne bir aşıt altında
küçücük eski bir ahşap kulübeydi mekanı
dokunsan dökülecek tıpkı kendisi gibi
akıp duran dere sesiyle kala kalmıştı tek arkadaşlığı
koca bir ömrün akışı gibi
nasibine bugün nedense ona gülmüştü yaratan
iyiydi kısmeti tam tamına iki adet balık
elinde düşürmediği bastonu ile kaldırmak istercesine
yılların kamburunu
asılıp da duruyordu cılız dizleriyle
derince bir çığlık boğazına düğümlenirken
gözleri açılmıştı fal taşı gibi şu karşıdan gelen de kimdi?
çöküntü bırakan o değil miydi şu garip gönlünde
kendini bu hallere düşüren de oydu işte
duyulurken tembel ağustos böceğinin sesi
o gelip de yanından iğrenerek bakışta tanımadan gitti
ihtiyarın belki de bundan kırıldı tüm neşesi
bükülüşte çöküp de gitti dizleri
çarparken yüzüne hırçın seneler midesi kazınıyordu
soluğu kuru ekmeğe sarılmakta buldu
yayıldı hemencecik sedirine karnı doyduktan sonra
tek isteği yalnızca deliksiz bir uykuydu
var olana şükretmişti hep arzu etmemişti varlığın budalalığını
beklerdi er şeyde hayırlısını bu güne dek uğramasa da
yıldızlara bakarken delik deşik çatısından
damlayan yağmurdu dindiren susuzluğunu
cızırtılı sesler çıkardı aşınmış kırık kapısından
ninni gibi gelirdi bu sesler uyurken apansız
bir başına kalmışlığın çaresizliğinde
susarak irkilişte ansızın uykusun da göçüp de gitti birden
sıyrılmıştı işte bu dünyadan
haberi olmayacaktır kimsenin bu göçüşten karanlıkta kalırken mazi
yamalı ceketi örtülü duruyordu üstünde
ağır da bir koku dağılmıştı her bir yana
bu acıklı bir tabloya can dayanmazken
gazeteye sarılı dururken küflü kuru bir parça ekmek
zavallı ihtiyar çoktan cansız gitmişti
gözleri açık kala kalmıştı yıldızlara bakarken
öleceğini anlamış olmalı vefasızlığa yanarken
rengi kaçmış yüzünde tatlı bir gülümseme ile
kim bilir belki ölürken bile selam etmiş olmalı
ibret olsun diye bu aleme
sen gibi göçenlerin tümüne samimi dualar
ne sen ilksin ne son olacaksın vefasızlığa kurban
suskun bu yalnız gidişte sen tek değilsin ki ihtiyar
senin varlığınla kopup gitti ektiğin tüm tohumlar
bil ki onlarda gelecek karşına bir bir el pençe dikilecek
mahcubiyetleriyle senden helallik dilenirken
yine de sen affedeceksin kendi küçük imanı büyük yürekliliğinle…
(12.12.2012) AZAP…
5.0
100% (31)