0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1347
Okunma

Kanat çırpıp uçsam uzak uzak diyarlara
bir kuş gibi yücelerden yücelere
sapanların hiç olmadığı diyarlara
vurmasınlar beni kanatlarımdan
kelepçelemesinler özgürlüğümü
ahh benim çiğ düşmüş kanatlarım
ahh benim buz tutmaya yüz tutmuş kanatlarım
karanlık yüzlerden o nur saçan yüzlere
çocuk masumluğunda cennetlik gülüşlere
sevgi dedikleri ve sevda diye sevdikleri
yüce dağların hiç erimediği beyazlıklarına doğru
günaydın buz tutmuş kanatlarım günaydın
yine sizlere kaldım uçamıyorum gözünüz aydın
güzellikleri bölüşecektim oysa duvarlara takıldı kanatlarım
duvarlarla konuşup öylece duvarların yüzlerine
cevap verdiler bana sanki o çatlamış dudaklarıyla
uçamazsın dedi hüküm giydin sarıl çatlamış duvarlarına
o çatlak sıvası dökülmüş duvarlara sarıldım
ahh benim kanatlarım güzel kanatlarım
yıldızlara eş dost arkadaş olan kanatlarım
bir cocuk gibi sevdim seni oysa masumiyet kokan kanatlarım
sevdiğimi kimselere söyleyemediğim biricik kanatlarım
bir gün belki pencerene kanatlanırım
orda neden gelemediğimi tek tek anlatırım
şimdi var git düşlerimden beni yalnız bırak
duvarlarımla kanat çırpamadığım kanatlarım... m.evik