5
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
729
Okunma

kör
kuyu
içinde
çığlıksızı
hayalini al
hayaline dalıp
hıçkırığa boğulur
[ÜÇGEN]
gözlerimin karasını ağartma
sabahına başlasaydı yeniden
salasına delil buğu da artma
kucağında yığılırsam aniden
süngüsüze el uzatıp sakın ha
yeter dedi yetesiye kahkaha
ocağında tütesiye kalk şaha
ne isterse geçip gide faniden
sürgünleri sona erdi der idi
o günleri süresizden yer idi
alnındaki sildiğinden ter idi
sürmelerde silesiye haniden
hüzünlerin denizlere esince
umutların sürükledi sesince
sonsuzluğa gidişini kesince
soluğuna soluk olur anıdan
ozan efem süremleri kışına
gezdiğinde ülkelerin dışına
çıkacağın söylediğin hışına
dolacağı bileşerek tanıdan
[KOŞMA]
düşlerine doluşun
ertesinden iner
gözlerin nemi
gün ışığın
doğana
güneş
gün
[ÜÇGEN]
düşe kalkaydı
yarınlara geleni
neşe halkaydı
gerisinde çeleni
eli ayağa
varamaza sandığın
geliyor yağa
ateşinde yandığın
hıçkırığına
düğümlenir boğazı
dil sırığına
silimlenir avazı
[GÜLCE]
çekerek gidince sızıl sonrası
şafakla uyanır kızıl sanrası
kokuları kalır kazıl kanrası
düşünmeli de üstüne
derdi içe atıp gönlünü alan
anasına satıp gölünü salan
gecesine yatıp gülüne solan
üşünmeli de üstüne
dökülür süreme kışına anık
sökülür ciğere dışına tanık
çökelir tortusu taşına sanık
aşınmalı da üstüne
kör karanlığın aydınlık umar
kuru yaranlığın ardıllık kumar
kamaşır anlığın adilik yamar
kaşınmalı da üstüne
köşesine düşür vur verkaçıma
neşesine düşün yağar saçıma
bir lokmacık olsa umar açıma
taşınmalı da üstüne
ozan efem elden geleni budur
sevide buluşup çelene kondur
hakkını kullanır alanı sondur
yaşanmalı da üstüne
[YUNUSÇA]
011212denizligülcebahçe
5.0
100% (4)