3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2134
Okunma

Ne çakan bir kibrit
Ne de kayan bir yıldız
Boynu bükük sokak lambası değil
Karanlık sokaklarımı aydınlatan
Yüreğimin harlayan ateşidir
Bembeyaz bir bulutun
Düşlerime dokunuşu gibi
Yaktığın
Çoban ateşi
Işıklı mızraklar gibi kirpiklerin
Döne döne birleşirken
Bakakalırım çoğu zaman
Kanatlı düşlere
Umutsuz, yorumsuz, acılar içinde
Can suyu
Yalnız benim gülümde çağlasın isterim
Gün ışığı selamlarken yeryüzünü
Yıldızlar yalnız sana parlasın
Nereye gidersem gideyim
Bu şehir arkamdan gelir
Acılarım, korkularım, anılarım
Karanlık gecelerde hiç çekilmemiş
Bir hasret gibi
Yüreğimde sızlarsın
Karşılıksız severim bazen
Biteceğini bilerek
Umarsızca
Keşke rüya olsaydı dedirten
Tortu kalır geriye
Hiçbir gönle düşmemiş
Bir sevda olursun
Gözlerimin bebeğinde
Kalemim
Nasıl yazarsa yazsın
Nereye dökülürse dökülsün
Aşka dair sözcüklerim
Dilimde bitmeyen ağıdımsın
Nazlı seher yelleri
Dağıtırken bulutları
Sevda yağmurusun
Yalnızca saçlarıma yağan
Kirpiklerimin ihanetine uğramış
Başıboş gecelerimdeki
Korkulu rüyamsın
Gelmemiş bir baharsın hayalimde
Kış görmemiş yediveren sevgin
Kabuk bağlayan yaraların altındaki
Durmadan işleyen
Acımsın
Toz duman bozkırlarda açan
Nazlı gelinciğin
Kanayışı avuçlarımda
Gittiğim her yere
Ardımdan gelen şehrimsin
Gece mavisi bir menekşede
Sabahın
Yalnızca bana verdiği
M u t l u l u k s u n...
5.0
100% (2)