Hoş gelmiş bir tanem
Salına salına
Güle oynaya
Yoksa koşa koşa mı gelmiş can tanem yanıma?

Ardından pisicikler mi kovaladı desem
Der hemen bir kaprisle “yok be”

Ula gittin geldin mademki mutfağa
Neden koymadın bir bardak çayı bardağa
Kek bilmez tuzlu sevmezsin
Çekirdek çitlemez, patlamış mısır yemezsin
Gittin geldin
Bir elma getirmeyi de mi beceremedin desem
Der hemen bir sinirle “yok be”

Bir de yok mu büyük işler başarmış rol duruşu
Vallah bu kadın yok mu deli eder adamı
Aklını alır da önce iyice bir çitiler
Mandalsız saçının yeliyle yeller
Sonra kurar da ütü masasını buharsız ütüler
İşin yoksa ara durur geceler yıl kadar
Ya elbise dolabındadır, ya çekmecede
Şans olsa olurdu zaten çorabım da koyduğum yerde

Yemişim ben ayvayı
Duyan da sanır doymuşum ben elmaya armuda
Yanar da çıra gibi olurum heba
Ah annem annem, ah güzel annem
Başka kız mı yoktu
Komşunun kızı yoksa mahallede de mi yoktu
Kız yoksa beş çocuklu dul da olurdu
Oh olsun işte annem
Önce der gelin kariyer
Sonra belki der
Ve ekler ya bir, ya hiç der
Sen bu gidişle ancak rüyanda torun sever

Rezil de ettin bak ele aleme
Osman gibi Osmanken
Oldu adımız kılıbık Osman
Düşürdün ya dillere pes be annem

Vezir de etmez bu kadın
Edip edeceği her gece bir sinir
Üstüne iki sinir
İşlemez sanma gece diye faiz
Repoya yatırır da eder sabah on sinir

Etmezsen de etme hakkını sütün ile
Tek celsede de boşamaz isem
Bana da bir daha demesinler Osman mosman

- dedem de öyle demezdi, deme öyle be nenem.