4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1293
Okunma

Tam da seni sevdiğimi anladığım gün öldüm, rahat bırakıp hüzünleri
Vurulunca düşen siyah kanatlı kuşları vardı bu kentin
Ve asya kokuşlu kızların, çeyiz yaptığı acıları
Sıkılmış dualarla öptüğümde toprağı
Göz yaşlarım daha sütten kesilmemişti
Kasımdı ;
Oysa kasıma rağmen
Kundaklanmamış bir öfkeyle bakıyordum her gelip geçen eylüle
Pazarlıksız kavgaların orta yerine bırakılmış çocuktum ben
Kurşun sesleriyle ninnilenen
Omzuma yüklediğin bu koca dünya yordu beni
Çalıntı düşlere uzaktan bakan gözlerim var artık
Hayaller ahir zamanda hür doğmuyor
Ve mütemadiyen dokunuyor kanıma bin türlü sancıların düşüğü, vefasızlık
Sakıncalı adımların çelişkisinde yürünmüyor
Oysa ben,
Darmadağın edilmiş savaşçıların en ön safında vurulmuştum
Yaralarımı göz yaşlarımla sararken
Alnımızda bir sevda selamı bile olmadı
İhaneti sırtında hisseden ölmezmiş
Vurulunca düşen siyah kanatlı kuşları vardı bu kentin
Çıplak ayakları ile güneşe dokunan çocukları
Ve asya kokuşlu kızların gamzeli bakışlarında ıslanan yağmurları vardı
İşte bugün falakaya yatırdım duygularımı
Turnaların sorgulayan gözlerle bana bakmasına dayanamıyorum
Bir ağıt makamında uçuşurken şehrine
Ağlamıyorum işte
Ağlayamıyorum şiirlerimi göz yaşlarıma sürerek
Aşktan, malülen emekli olmuş bir şairim ben
Sevdanın yakasına yapışmış bencil ayrılıklar gülümsüyor
Marifeti kendinden menkul ihanetlere
Üzgünüm,
Sana seni sevdiğimi söylediğim için
Penceremin önünden geçtiğin zaman
Kızma ama,
Beni ben öldürdüm
........
--- aras------------------------------------------
5.0
100% (6)