Öylesine,
Öyle böyle değil...
Üç günlük üç aylık üç yıllık,
On sekiz yıllık değil,
Hatta Ölesiye hiç değil...
...Her aklına ve gözlerinin önüne getirdiğinde,
Her nefes aldırdığında,
Hayata yeniden tutunuyorum,
Taşı toprağı,
Börtü böceği,
Gül’ü dikeni,
Velhasıl her şeyi,
Yeniden,
Canla başla seviyorum,
Hayata ve hayat verene yeniden,
Dört elle değil,
Sekiz elle sarılıyorum,
Sevgim ile de seni sarıp sarmalıyorum,
Çünkü şu koca dünyada,
Senden bir tane daha olmadığını biliyorum..!

İnançlı biriyim,
Şu üç günlük dünyanın gelip geçici,
Olduğunu biliyorum.
Bir imtihan yeri olduğunu,
Hiç ama hiç kimsenin ikinci bir fırsatı olmadığını,
Bulamayacağını görüyorum,
Ben sevgili,
Değer kıymet bilerek,
Seni Allahın aşkı ile severek,
Asıl mekân olan olan,
Öteki aleme kendimi hazırlıyorum..!

İşte öylesine kutsalsın bana,
Sadece kendini düşünüyorsun der isen,
İnan kızmamki sana,
Haklısın diyorum...!
Niye hep "Araf"ımsın diyerek,
Hiç bıkmadan usanmadan tekrar ediyorum.
O yüzden iki dünyamdada olurcasına seviyorum,
İki dünyamdada cennetim olduğunu,
Varlığının varlığıma,
En zor günde kurtuluş olacağını,
Bildiğimden,
Her gün kördüğüm oluyorum,
Her çözdüğüm düğüm sonrası,
Yeniden bağlanıyorum,

Seni sevmenin ne kutsal olduğunu,
Yeniden anlıyorum,
Ve benim olduğun için Allaha her fırsatta,
Şükrümü dile getiriyorum,
HELALİNDEN cennetim olduğunu,
Söylüyorum,
Onun için seninle ve sevginle yaşlanıyorum...!
Ve KIZMA SEVGİLİ...!
Haklısın ben seni çok severek,
Ahretimi kurtarıyorum...!
O yüzden senin için ,
Her sabah namazımı kıldıktan sonra,
Dua’larımı varlığına şükrederek,
ALLAHA avuç açarak gönderiyorum,
Yüce mevladan bir seni,
Bana bağışlamasını diliyorum..!

Başkada bir dileğm yok zaten,
Kızsanda kızmasanda,
Anlasanda anlamasanda,
Yüreğimin sesini dillendiriyorum,
Ben yüreğimin en müstesna yerinde,
NAR ATEŞTE GÜL YETİŞTİRİYORUM...!!

30 EKİM 2012
06 30.
iSTANBUL