1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1209
Okunma
BİR/
Elimi sürmeyeceğim ruhumun üstünden geçen bulutlara
Hüküm verilmeden konuşmayacağım
Bıçak sırtlarının arasındayım/sırtımı yasladım
Sular durulmadan
Beni sustur.
İşte sen hala saklandığın yerdesin
Benden bi haber
Her gün usanmadan beni beklemektesin
Her şey birbirinin içinde
Çağrıya uy
Beni duy
Gel.
Geldiğinde
Altından ırmaklar akan cennetim yok sana verecek
Kapsama alanı gözlerin olan anlamlar
Boş sözlerin ambalaj kağıtları
Ufaldığım ufalandığım yıllar
Garipsedeklerinden teslim edilen hakkım
Bi’hakkın tahliye ettiler aklımı
Kadınlar vareste tutuyorlar benden duygularını.
Umudum sensin
Çağrıya uy
Beni duy gel
Geldiğinde
Armağanım
Usanmadan
Sabırsız umarsız
Seni beklediğim yıllar
Burcunu işaretlediğim ay takvimi
Gözlerinin rengini biriktirdiğim gazete küpürleri
Öküz ölünce biten ortaklıklar
İsmini bilmeden
Heceledim
Geceye
Avazım çıktığı kadar
Bağırdım denize
İmrendim
El ele tutuşan
Ellere
Çağrıya uy
Beni duy gel“
İbrahim Köksal
İKİ//
sular durulmadan beni sustur
savaşın iyi yanları da varmış gördük
kendi kaleleriyle savaşanlar kazanamazmış
ezel öyle diyor saygıyla dinliyor ebed
aşk deme bana
hele aslolan adına
çağın bütün çarşafları kirli
sızma yürek ışığın varsa ver
yürek tarağında dokunmuş bezin varsa ser
sular durulmadan beni sustur
atacağım aynı kazana
iyiyle kötüyü
düşman yağında kavuracağım dostu
bunca kaos yüzyıllara yeter
milsiz döner yönsüz kalınca teker
anadan babadan öğrendiklerimiz kafiymiş
yüksek yüksek öğrenimde ne verdiler
muhafaza edecek şeyi olmayanların
pahası arttı
kar ettiler
durmaksızın ilerlemeciler
milad taşlarını ezdiler
sular durulmadan beni sustur
diller var enseden çıkmış
diller var tümden yutulmuş
bedenlerde canlar uyutulmuş
unutulmuş
adalet keseriyle doğru yontulmuş
vicdan ağacını diken sarmış
denize taş atmak yasakmış
hadi şair hadi bırak uyakla oyalanmayı
çamur izlerini sayamıyor insanlık
umutlu dizelerden dünyamı kur
sular durulmadan beni sustur.
nazmiye demiroğlu
5.0
100% (2)