9
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1232
Okunma
karanlık kentin
kırık dökük binalarında meskensiz
savrulurcasına iğreti
koklayıp içine sığdıramadığın
o vaz geçilmez sevdiğin
zamana bıraktığın telaş
yorgun kentin
daracık sokaklarına sıkışmış
avluların eşiğinde
yitip giden gençliğinle
gemilerin ardında uçan martılar eşliğinde sabahın
tren vagonlarının kapılarından sarkan insan kalabalığı
rayların üzerinde kayıp giden yolculuklar
boğuştuğun hayat, sevinçlerin, hüzünlerin
henüz kavak yelleri esen yaşlarında
albenili, renkli hayatlara değmeden
yalnızlığın ağırlığını kaplayan uzun geceler
okuduğun kitaplar
sabahı bekleyen serçeler gonca güller
içine gömdüğün özlemlerinle beklediğin
sonunda
içine akıttın
hasretin yarını
5.0
100% (10)