1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2105
Okunma

Ruhunda mor menekşe dökerken yaprağını ;
Yüzünden, tebessümün hayalini çalmışlar…
Çok görmüşler belli ki bir avuç toprağını;
Kadir – kıymet bilmezler ellerine almışlar;
Yüzünden, tebessümün hayalini çalmışlar…
Umut, fakir ekmeği bölünmüş dilim dilim;
Dokunsan bin hevesle yanar parmak uçların;
İlmek ilmek çözülür kalbindeki o kilim;
Neydi bilmem günahın neydi bilmem suçların;
Dokunsan bin hevesle yanar parmak uçların…
Dilinde yalnızlığa küfür eden heceler;
Tutuşsun yarınlara gebe olan saatler;
Gözlerinde yarınsız hüküm süren geceler;
Hep beyhude hep masal söylenirken vaatler;
Tutuşsun yarınlara gebe olan saatler…
Bir yudum mutluluğun belli olan bedeli;
Vefasız bakışlardan kaçarken köşe, bucak;
Kalbinde buz dağları tutarken hoyrat eli;
Hani nerde bir omuz hani sıcak bir kucak;
Vefasız bakışlardan kaçarken köşe, bucak…
Çağırma hiç boşuna gel desen de gelemem;
Git başımdan, yağmurum gözyaşımdan ibaret;
Yanağından boşalsa damlaları silemem;
Sendeki gönül kuşu bende kalan keyfiyet;
Git başımdan, yağmurum gözyaşımdan ibaret…
Ali ALTINLI – 28/10/2012
Saat: 20:56
5.0
100% (3)