52
Yorum
50
Beğeni
0,0
Puan
2145
Okunma


Tuhaf bir his kaplamış, dizleri titriyordu
Neye istinadendi başındaki bu çile
Uyumak istiyordu olanı hayra yordu
Apak yüzün ardına saklanan siyah gece
Söndürmeye yeltendi simaya düşen nuru
Boncuk gibi gözleri Marmara’dan hallice
Coştukça coşuyordu gönlündeki süruru
Görenler şaşıyordu, diyordu hali nice
İçine kor düşse de yine olmaz umuru.
Kimseler duymuyorken mazlumun figanını
Riyâkar söylentiye kulak tıkasa bile
Ateşten mızrap gibi yakıyordu canını.
İzah yolunu seçen diline gem vuruldu
Boynunda kalın ilmek, asılmayı beklerken
Masumane sözleri yerinden bir doğruldu
Tavaf etti kâbeyi, vücuttan daha erken.
Sabırla bekleyişte yürekten tevekkülü
Yakı olsa derdine, kaç kişi anlayacak,
Vaziyet böyle ise, atsın dikenli gülü
Bir güzellik uğruna elini kanlayacak
Aldıkları vebali dışlarken sol yanları
Aklı küçük kuş bile gidişi anlayacak
Kötülüğün hapsinde taşlaşmış vicdanları
Var olma gayesiyle neler planlayacak.
Gün gelip de musalla ağırlıktan çökecek
Guslünden, suyu dahi kıskanınca kap kacak
Günahların zulmüne yarendir börtü böcek.
27 Ekim 2012 /NÜS