0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
917
Okunma
rüstem emmi’nin kulubesinde, ay
suda yüzerdi, yıldızlar yakın dururdu pencereye
nasıl anlatsam
tozlar ki anılarımızın gözyaşları
kesilmiş atardamarlarımız aynı yerinden sızlar
dönüp baksa insanlar
aynı aşkı görürler, köpürürdü kıyılar....
rüstem emmi’nin kulubesinde sesi tok
ney’in bile, sıraya dizilir anılar
emmi, yüreğini yaslayınca mazinin
sonsuz sağanaklarla ıpıslak tenine
o sonsuz sağanak sırılsıklam edince ruhumuzu
düşer duvardan bir resim
an durur, düşer masaya yüzümüz
bir kere daha ölür anılar
kadehlerin tahta masada bıraktığı ıslak çemberlerde...
iki kimsesizlik birden durur eşikte
biri suda yüzer
diğeri kadehte..
barınak, bir girdap gibi şimdi
kadere ve ölüme yakın
yarına uzak...
balıkçı barınağı halka onaltı
kurumuş dere yatağı iki yüz
rüstem emmi, kıyı ege köylüsü
aynı yumurta ikizi yalnızlık...
rüstem emmi’nin kulubesinde, hüzün
rakı’ya düştü.......
.............
kıyı ege köylüsü......
.
5.0
100% (3)