10
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1820
Okunma

liseden sonra kursa devam eden Zuhal hanıma bir asker vurulur,
terhisinden sonra ailesinin yanına döner, hemen düğünü edilir ama
o söz vermiştir, düğününe giderken kaza yapar.. ve yıllar geçiverir..
kursa beraber gittikleri Arzu hanımın eşinin kuzenidir o asker,
Arzunun oğlunu büyütür, ancak; o hiç bir düğüne gitmemiştir.
çocuklarına bizim adımızı vereceklermiş
bu ölümsüz aşkı yaşatacaklarmış..
Mutlu.. Zuhal.. Afitap ya da
Hasret, Sıla, Sevda!
birbirlerine çok yakıştılar
“hepsini de koyun, çocuklar” dedim
elinizden alan mı var
isim bir mavi boncuk, gelinim
yeter ki sıhhatli olsunlar
bize Haziran koyardık.. belki Çarşamba
evimizin adı çamur olurdu ama
ben ona “Gülüm” o bana “Afitabım
canım, aşkım, bidenem, hayatımm
okul formamla geldim ya kurstan
babacığım kim bilir neyle aldı,
ne bilsin bir asker şoförün, candan
o yeşil elbiseliye tutulacağını..
bir ilk karşılaştığımız,
bir Arzu ablaya geldi
hiç konuşmadığımız..
söz verdik, sözlendik
hikaye gerisi..
insan hayatta bir kere seviyor
yerini hiçbir şey tutmuyor
şükür.. o bir kaza değildi, biliyorum
o beni bekliyor
ben ona gidiyorum
hoşça kalın!
.
5.0
100% (9)