9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1089
Okunma
Henüz 17 yaşında iken,emeğini satmak için yola çıktığı bir sabah,işçi kamyonunun arkasında ailesiyle beraber can veren;çocukluk yıllarımın vazgeçilmezi,canım arkadaşım Nazmiye için...NE GEREĞİ VARDI ŞİMDİ ÖLÜMÜN...
Islak mahallede
Oynardık Nazmiye’yle
O, tütün sarısı saçlarını
Dağıtırdı her sabah gökyüzüne
Semadan ödünç almıştı sanki
Uçurumu zulalardı mai gözlerinde
Ucube bir ayrımın ortasındaydık
O, ucuz evin mavi kızı
Bense…
Henüz paslı ölüm değmemişti nefesine
Iraktı oysa suskun ecel ikimize de
Niye öldün Nazmiye…
Keskindi iki ucu kaşlarının
Yar etmemek için hakkını zulüme…
Rengini beslerdi asi yiğitliğin
Nüzulü sakin, çocuk gözlerinde…
Öperdi yanağımdan usulca
Çocuk kokulu, duru oyunun sonunda…
Eve gider, geceyi içerdik sonra
Ziyareti bitsin isterdim uykunun
Kavuşmak için tütün sarısı iyimser saçlarına…
Telaşlı yılları bölüştük uzunca
Ben siluetini kodlamıştım anılarımıza
O ise kederli bir kamyonun arkasında
Umudunu gömdü çamurlu yarınlara
Tarlalardı artık oyun arkadaşı
Yenik düşüyordu her gün bozgun zamana
O, ucuz evin mavi kızı
Bense…
Ölüm yakınındaydı artık
Ölüm eşkıya…
Ben uyurken sıcak yatağımda
Düşümde gülümsedi son kez bana…
Bu kör duvarlı oyunu yadigâr bıraktın ya
Aşk olsun Nazmiye,
Aşk olsun sana…