6
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1300
Okunma

gece olur
penceren ay sağar odandan yana
sen sessizce devirirken başını
yastığın en kimsesiz kokan yanına
çoktan uyur şehir
hepsinin yatağında bakir bir huzur
sende yaban bir yalnızlık uğultusu
hiç yokmuşsun gibi
kör bir yumak olur
yuvarlanıverirsin içten daha içeri
sıkı sıkı kapanır perdeler
tutuklanır aklında yaban ladesler
yüzün soluk
yerde birkaç izmarit,
elinde son nefeslik sigaran
dilinde bayat bir şarkı
çürük bir çerçevede
en ufak umuda geçiş kalmaz pervazında
keder boğazına batarken acı acı
karışır karanlığa gölgen
hiç yokmuşsun gbi
ay güler haline
ağlamak istersin
gökyüzünü ıslatacak kadar ağlamak
güldüklerine veda bile etmeden
terkeder gözyaşların yavaş yavaş
hiç yokmuşsun gibi
tütün basarsın yaralarına
tam yutkunacaksın bir uykuya niyetlenip
öyle apar topar sürter ki kalbine sevdası
gecede ateşe verir hayallerini
kalakalır beklediklerin
hiç yokmuşsun gibi
ölümü çağıran bir uçurum olur gözlerin
bilirsin ki felaketsin
bir garip ölüm çiçeği adın
bir mıhlanır ki gerçek
zulana yuvarlanma da göreyim...
ömrünü yer yersiz beklentilerin
bakamazsın aynalara
ayna sızar ruhundan öte
kalırsın kendi kendinle
kendinden ötede de karanlık emzirir geceni
özünün sağrısında gerçekler patlar yüzüne
bir bakarsınki şuncacık yer kaplamışsın
hiç yokmuşsun gibi
vedalaşmadan halinden daha zavallı bir kaç yıldızla
çoktan çökersin içine
bilirsinki;
ayrılıkta sevdadan kavuşmakta
A
Ş
K
yaksada var
soğutsada
kimsenin senden bir haberi yok
kendinle yaşattığın yüzüne bakılmaz aşktan
iklim iklim çürür çiçeklerin
ölümü sevdirir sevdan
tohumlanır acın kendi rivayetinde
bir zührelik yıldız beklerken
karanlığa bile bilirsinki hasret kalacaksın
hiç yokmuşsun gibi
GG...
... ...
5.0
100% (14)