0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1146
Okunma

Toz bulutları yükseldi bir anda
Aniden karıştı ortalık yılgın tufanda
Soru sorası gelir içimden o anda
Nedir bu cenah yazıyor mu kuranda
Biliyorum cevapsız kalacak sorular
Dinecek mi bilmem çektiğimiz acılar
Yürek hoplar kotur kotur kan bağlar
Damarlarda pıhtılaşır damardaki kanlar
Sürünceme olmuş yitik yıllar revasız
Beynine sıçrar sinirlerin o an apansız
Rüzgârlar tersinden esiyorsa nadasız
Fışkırır su azgın yellere hava dumansız
Yorgun düştüm hayatın çileli yollarında
Fırsatlar kollasan ne olur softa sokaklarında
Kof yüreğin hızlı hızlı çarpar heyecanlarında
Azgın gençliğin durgunlaşmış bakışlarında
Bir isim vermem gerek yaldızlı gecelere
Mehtabın ışıklarında yanan cılız tenlere
Zalimane yataklık yapmış sinsi kahpelere
Uzatsan ellerini el atmaz atarlar derinlere
Geceler vicdansız karanlıkları yırtar gündüz
Ömür bitmekte gözler kör renkler dümdüz
Ne gelen var ne de soran sen yine pütürsüz
Aşkın deminde ikizler oynaşırken o dördüz
Kolay mı yaşamın kahrını yaftasız çekmek
Güneş yükseldiğinde tepelere acıyla inlemek
Kahrolur insan gereksizce hey diye seslenmek
Yeter desen cilvenin yokluğunda zor dinlenmek
Meşum köşelerde bir ses vınlar tınaz tınlaması
Kaldırımlarda tık tık takunyaların ah ah tıklaması
Olmaz mı bu satırları yazan parmakların muskası
Bir şeyler söyleyin artık olsun bu garibin mahlası
Zekeriya ÇAVUŞ
Teaching Assistant Researcher, Writer
[email protected]
Düzce 05.10.2012 – 21 .10