3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
819
Okunma

bir güvercin uçururmuş ruhum
kanadını insan görünümlülere kaptırmışım
bir türkü tutarmış dilim
türkülerim damağımda hep eksik kalanmış…
ileriye gidiyorum sanırken
meğer, bir koşu bandında kendimi oyalamışım
dönüp bakmama gerek kalmamış
baktığım o noktadaymışım
kabul sözlerim değişmiş, müziğim biraz farklı
adımlarım herkesle daha uyumlu
ama dokunsalar
sanki
uçacakmışım…
yarım kalmışım, yarım bırakılmışım
belki de ondandır
çay bardaklarında çayımı çoğunluk yarım bırakışım…
şiirlere sarılmışım, şiirlere yanmışım
susmak durumunda bırakılan yüreğim
pervasızca konuşmak isteyen,dedikodu ehli bir ağızcasına
benimle konuşup, başımı bu denli ağrıtmasaymış
ben şiirlere bu denli abayı yakmazmışım…
nehirler taşmadan hatırını az insan sayarmış
sokaklar boşalmadan
çirkinliğini ya da garipliğini az insan anlarmış…
belki de o yüzden
çay bardağında çayımı çoğunluk yarım bırakmışım.
saçmalamaya meyilliymiş yüreğim
saçma sapan şeylere kafaya takmamayı
bir türlü öğrenememişim;
ufacık şeyleri büyütürmüşüm gözümde
büyük duranlara aldırmazmışım
zaten büyümüş kendince…
belki de bu yüzdenmiş
çay bardağımda çayımı çoğunluk yarım bırakışım.
cebimde bulduğumu bir yerlerde kaybetmişim
bir yerlerde bıraktığımı ceplerimde farketmişim
dur kendimi de avutayım;
yaşamda her şeyin azı karar çoğu zararmış
belki de ben çayıma en azından zülm etmemişim.
itiraf da edeyim; ben çayı benliğimle hiç sevmedim
sevmezsen yağmurun griyi, güneşin maviyi sevdiği kadar
hep eksik kalırmış o şiir, o şarkı, o türkü
belki de o yüzden
ben çay bardağında çayımı çoğunluk yarım bırakmışım…
çoğunluk yarım kalmış benim çayım.
( Dilek KARSLIOĞLU )
5.0
100% (4)