0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1069
Okunma

23.09.2012 Tarihinde 23 yaşında aramızdan ayrılan meleğime
Kaderim bu diye eğdim gamsız başımı
Yoldum yoldum ak’a bürünmüş saçımı
Dertlerden dertler dizilir dertler üstüne
Bir sancı saplanır kederden yüreğime
Karardı gözlerim yol çizgisi şaşmakta
Ne oluyor acaba tansiyonum mu atakta
Minval eyleyen öz canımın ruhu uzakta
Kim demiş ki dertler çözülecek şuracıkta
Dur öyle apansız gitme ne olur bekle beni
Durdurmam imkânsız Mevla’m çağırdı seni
Zül gözyaşlarımla okşayamadım can tenini
Ellerim titrek son kez tuttu cansız bedenini
Allaha ısmarladık dercesine çevirdin başını
Nefesinin çıktığı anlarda sıvazlarken kaşını
Kaldırmaya çalışmıştın acılar çeken başını
Düştü başım öne morgda görünce na’şını
Göçebeler gibi eylemişti acı çektiren acıların
Kimi zaman uyutmazdı seni beni sancıların
Kısamsı idi kestane renkli örgülü saçların
Kaç yıl tutmamıştı acılı o güzel ayakların
Can bedenden ayrıldığı gün vedalaşmıştık
Seni Allaha emanet ederken tokalaşmıştık
Bakışın yürek yakarken gizlice ağlaşmıştık
Loş ışıklar sönmeden dertleşmiştik azıcık
Telefon çaldığında hava kararmakta idi ışıklar yanarken
Annen mutfakta halana kardeşlerine yemek hazırlarken
Meşum bir kavgada idik yavaşça akşam ışığı yanarken
Biz düştük yollara ailece teyzelerin komşular ağlarken
1989 da gözlerini açtığın fani dünya da gülmedi yüzün
Esarete büründü hastalıkla boğuştun hayatın hep hüzün
Kasvetleri çözemedik bir türlü derdik uzun olsun ömrün
Bazen gözlerin dolardı hep acı çekerdi kalbinle göğsün
Rahmana kavuştun selam söyle önce peygamberimize
El salla anneme babama cennetini nasip etsin hepimize
Nida etmekle olmuyor ama sen uğra yine dedelerimize
Unuttuğumuzu sanmasınlar dualar ettik ninelerimize
Sabrın miskale emsal oldu çareler bulunmazken yaralarına
Gülümseyerek çaresi nedir derdin hemşirelerle doktorlarına
Dua için avuçlarını açtığında hasretle bakardın ayaklarına
Yüreğine su serpilirken şükrederdin uzatabildiğin kollarına
Son kez döndüğün evinde melekler gibi idin yatağında
Duyan koşmuş taziyeler diliyor yürüyemediğin sokakta
Elbette bizim dövünmemiz faydasız bu fani dünyada
Ruhun şad mekânın cennet olsun ebedi hayat arşıâlâda
Şimşekle gök gürlüyor hava inmekte sinsi tuzağına
İlk kez bu gün yağmur düşecek üstündeki toprağına
Şükrettim seni susuz bırakmayan yüce Allah’ıma
Uyku tutmadı uzandım son kez uzandığın yatağına
Vuslata erecek mi bilemem ruhun ecrinle arşa erdiğinde
Cevabın ne oldu acep sorgu melekleri yanına geldiğinde
Yüreğin pır pır etti mi? Gezinirken rabbimin cennetinde
Eminim yoksam da mutlusun orada melekler eşliğinde
Acın dinmiyor artık ne diyeyim köşe bucakta hayalin
Keşke bir kez öpücük kondurabilse kiraz dudakların
Hiç aklımdan çıkmıyor son açılan bademsi gözlerin
Bir şey söyle arkadaşım benim meleğimse senin yeğenin
Zekeriya ÇAVUŞ
Teaching Assistant Researcher, Writer
[email protected]
Düzce 04.10.2012 – 06 .44