Öldürmeye muktedir ne varsa sana dair;
Kalbimde yıllar yılı saltanat sürdü acım…
Hayallere sığınıp düşünürken vesair;
Sığmadı ellerime küçücük kafatasım…

Resimlerin siyahı aynaların yalanı;
Sabah başlar nedensiz hayalin intizara…
Boy gösterir yüzümde kirpiğinin talanı;
Ve gözyaşım kalkışır hasretini inkâra…

Topraktır miracımın başladığı tek durak;
Kapanan gözlerimde başlangıca gebeyim…
Bahşettiğin topraklar öyle tuz öyle kurak;
Sen saklambaç oynarsın ben ise körebeyim…

Başucumda bekleyen gölgeler tükeniyor;
Yavaş yavaş sessizce çekiliyor el – ayak…
Bindiğimiz o kayık bir çıkıp bir iniyor;
Gözlerden pişmanlığın düşerken sağnak sağnak…

Düşerken iki yana tabutumun kolları;
O bildik ev sahibi ben zamansız misafir…
Usul usul başlarken sonsuzluğun yolları;
Dudağının mirası yüzümde kalan o kir…

Ali ALTINLI – 29/09/2012
Saat: 12:04