0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1263
Okunma

Koltuğumuzun altında kuru bir ekmek
Yüzümüzde o günlerde belirginleşen çizgiler
Dudaklarımızda ağıt dolu ezgiler
Anaların bir endişesi yoktu zaten
Çünkü kendileri yoktular…
Yol bekleyen analarsa…
Can çekişen balıklar gibi…
Çırpınmayı unutmamışlardı…
Hayatta kalan analar…
Yüzleri gülücükleri yorgun insanlar
….
Zordu o günler kamplar vardı iki yakada…
Ayrık otları bizi birbirimizden ayırmışlardı
Kendilerini hep haklı çıkarmışlardı…
Biz birbirimizi yerken onlar….
Bizi çok iyi kullanmışlardı…
Çok arkadaş yarası sardım çok cenaze taşıdım
Boya sandıklarımızın yerini
Tabutlar almışlardı…
Hiçbir araya gelemedik o yakada olanlarla…
Hiç konuşamadık…
Getirmediler bizi bir araya
Çünkü gelirsek doğruyu yakalardık…
O günlerde arkadaşım Alişan da karsı yakadaydı…
Ve duymuştum…
Oda bir tabutta taşınmıştı…!
Ve ne hikmetse o tabutu taşıyamadık,
Sırtlıyamadık,,,
Birbirimizden,,Helallık bile alamamadık,
Geriye bir vebal kaldı,
Hiç çıkmadı yüreğimden….
Sızlar durur ta içerden,,
İşte onun için adımız ibretlikler,,
Birde bizi kahpece doğrayan,,
KAHPE ON İKİ EYLÜL ler….!!
O günler hayatın kopyalandığı zamanlardı
Sıktığımız ellerden baktığımız gözlerden
Ettiğimiz sözlerden
Yazdığımız harflerden
Aynısından bir tane daha vardı…
Ama anlaşılmazdı uzlaşılmazdı…
Bunu becerense bizlerdik, adımız insanlardı…
Anlamadan konuşur dinlemeyi bilmeden susar
Hoşgörüsüzlüğün ve benciliğin tadına varırdık
Ve kendimizi adam sayardık…!!
…./…..