-I-

Herkes seni soruyor Ahmet
Fazla uzadı bu tatil
Kuzeyden kuzeyden bakarken sana
Başım önüme düştü kör olmiim
Sen da kaldırıp kafanı bakmadın ya yukarıya
Neyse…



özledim ahmet
umarsızlığına kızıp hırs yapsam da
halini hatrını sormamak için
elim hep telefona gidiyor
hangi cehennemdeysen kapsama alanı dışında
diyeceğim;nerde yandığın önemli değil de
parmaklarım uyuşmazdı bari
şebekesi olan yerleri tercih etseydin.
(o kadar ingilizcem var ahmet
duydum:
no problem for me dedin!)



-II-



duvar gibi duruyorsun ya karşımda
üstüne kağıt döşetmek geliyor içimden
biraz estetik katmak adına
sonra çiviyle delip birkaç yerinden
natürmort tablolar asmak
devinimsizliğine vurgu olarak.


hayır ahmet
kafiye yapmak gibi bir çabam yok asla
şiir de yazasım yok bu ara
adını andıysam ve dolaştıysam satır aralarında
sırf dostların hatrına
sen de dök şu valizindekileri de görelim
cehennemde seni tutan ne vardıysa.


valizler mi karışmış havaalanında?
yedim ahmet
tıp!