kahverengi gözlerimde güvercinimdin
baktıkça sana
yeni cami avlusundaki kumrular
kanatlarına sevdalar sarardı
tutar elinden
şadırvan dibinde su serperdim
gülen gözlerindeki kirpiklerine
unuttururdu dünün ağıtlarını
sıcacık nefesin okşardı hatıraları
unutulmazlığın gülerdi karşımda
baktıkça ben sana...

aç gönlümün boşluklarına
kasımpatıları dikerdin
açıp serpilirdim şevkatli kollarında
güz soğuklarına isyan edercesine
yangınların ortasında bırakırdın beni...

tarihi divan yolunda yürürken
sultanahmet’in o meşhur köfteleri
nasıl da burun direklerimi sızlatırdı
dürüme sarılmış kokuları
gurbetin sızılarını unuttururdu
dalardık el ele simit saraylarına
gel keyfimli bereketli sofralarda
memleket havası çekerdim demli çayla
bakışırdık mutlu gözlerle birbirimize...

vazgecemedigimiz nargileli bir mekan
Türk Ocağı dedikleri ODLAR YURDU
delikanlı yürekler sohbetlerde
vatan aşkı söyleyen diller
okkalı, köpüklü, yandan çarklı
kahvelerin paşası, Türk kahvesi
tarihin iz düşümlerinde Ziya Gökalp
türkçülerin mezarlarına baktıkça
dualarımızda sultanlarımıza derin fatihalar
gönül yarenlerini yad ettiğimiz o günler...

ha bak unutuyordum neredeyse
vapur iskelesinde demlenen aşkımız
birde sıcacık susamlı buselerim
hala tadı damaklarımda dört köşe
hatıralar defterimi karıştırdıkça
özlemlerim öbek öbek kıvrılır yanıma...

püfür püfür esen rüzgarın ıslıklarında
’boyayalım abi’ anadolumun aç çocukları
gözlerinden umutları söndürülmüş
ellerindeki kalemi kırılmış
alın terleri boncuk boncuk
oyalı çember satıcısı analarım
yarım bardak süte hasret bebeler
sırtlarında uykulu gözler
bir kaç ekmek kırıntısına ayazları koklamak!..

işte benim memleketim bir başkadır
dünlerde söylendi bu türküler
güzelliklerim yağmalandı
şehirlerim yabancılaştı özüme
ben yine de seni çok sevdim
seveceğim güzel ülkem
binbir türlü belalar sarsalarda boynuna...

bak şunu demeden de geçemiyeceğim
gülhane tepesinde çay bahçesi
karşımda masmavi boğazımın süsü
gemiler geçer önümüzden
mehteran coşar muhteşemiyle
kıratlı fatih sultan devletlüm
tarihin sayfalarında ben gülerim
bugünse, ayasofyama bakar ağlarım
minarelerine baykuşlar dadanır
hüzünlenir,sancılanır yeditepelim
hey sevdalım, kalk gidelim
ben gurbeti yeniden yaşadım yurdumda
yeditepem dumanlı,yaslı,unutulmuş
salibin haçlıları kudurmuş
MEN ÖZ YURDUMDA CAN ÇEKİŞİREM!!!


Zafer DİRENİS
...