Hitler İş Başında
Hitler’de en vahşi insanın huzursuzluğu
Ellerinde dişlerinde insanların kanı
Ciğerlerinden gelir masum çocuk kokusu
Duyulur kin nefret çığlığıyla uluduğu

Dünyayı Almanlara emanet edeceğim
Alman olmayan insanları yok edeceğim
Dünyada en üstün ırkı yetiştireceğim
Anahtarını alıp Allaha vereceğim
Yandakilere böyle kararlıca seslendi
Gidin şu esirleri sıraya dizin dedi
Esirler yaşlı genç çocuk hep Yahudi idi
Hepsi de yorgun bitkin harap sersefil idi

Birini çağırdı gel dedi soylu Almanım
Git öldür öldürme keyfini sana bıraktım

O sözleri duyan asker oldu sanki kral
Yürüyüşü aslandı bakışları da kartal
Sağ eline silahını kararlıca aldı
Düzgün tek sıra olmaları için bağırdı
Esirler cellâtlarıyla karşı karşıyaydı
Silah küçük bir çocuğun alnına dayandı
Sarardı çocuk döndü sarı kuru yaprağa
Diz bağları çözüldü sözü geçmez bacağa
Çişi kaçtı başladı bacaklar ıslanmaya
Duygu yüklü bir bakış baktı anacığına

Zangır zangır titriyordu el ve ayakları
Vücudu taşımadı kırıldı bacakları
Eğilip silahı yine doğrulttu alnına
Ne korkakmış dedi bak pislik domuzuna
Enseden tutup vahşice ayağa kaldırdı
Gözler yuvasından fırladı fırlayacaktı
Tetiği çekti fakat silah ateş almadı
Öfkesinden kudurup silahı yere attı

Yedek silahı doğrultup tetiğe bastı
Olacak şey değildi yine ateş almadı

Yüzü simsiyah oldu öylece donakaldı
Yavaşça yürüyüp o sıradan uzaklaştı
Çocuğun yüzünden soğuk ecel teri aktı
Diğer sıralarda silah art arda patladı
Namludan çıkan her kurşun ayrı bir can aldı
Kurşunları tükenince oradan ayrıldı
Gidip arkadaşından bir adet mermi aldı
Dönüp geldi o çocuğun beyninde patlattı

Bunlar insan değil insan olamazlar dedim
Öfke ile kampı bir baştan bir başa gezdim
Yüzlerce ölü etrafta uzanmış yatıyor
Kirpiğinde kaşlarında kurtlar dolaşıyor
Çürüyüp dökülmüş elbisesi etleri
Etlerin arasından görünür kemikleri
Bir çukur açıp koymaya yetmemiş güçleri
Leş kokusundan kırılmış burun direkleri
Onurluca yürüyen yoktu aralarında
Kemikler sayılıyordu kaburgalarında
Yavrusu çürümüş anasının kucağında
Tellerle çevrili esir Yahudi kampında

Dünya Şairi Yunus Öztürk