Yaşlı Torus Sediri ve Hazin Öyküsü

Yapayalnızlık ıpıssızlık hissi içinde
Birleşmiş yeşilliği göklerin mavisiyle
Pek dalı yok durur abidevi gövdesiyle
Doğa engel olmuş onu kesmek isteyene

Dağların çatısı o Torosların Sediri
Binlerce yıldır görkemin kuvvetin simgesi
Şan ve şeref sembolü dünyamızın sancağı
Şimşeklerin dostu yıldırımların kardeşi

İnsan yaratılmadan önce durum böyleydi
Zirvede tekti ondan yapayalnızlık hissi
Bir kuş uçsa bir yaprak düşse duyulur sesi
İnsan yaratılınca tükenmiş nesilleri

Bembeyaz sis köpüklerinin üzerinde
Ada nasıl görünürse masmavi denizde
Öyle bir adadaydık bulutların üstünde
Ak kayalı dağların som yeşili içinde

Bulutlar süzüldü duvaklı gelinler gibi
Beyaz örtüleriyle örtmüşlerdi güzel vadiyi
Bambaşka bir âlem görmemiştim öylesini
Onurlandırıp da taçlandırdılar bizleri

Bizlere ders verir nitelikteydi sözleri
Konuşunca dağlar taşıyamadı derdini

Önce bize ulaşır dedi güneş ışığı
Olmadı onun kimseye kırıcı sözü
Gökleri aydınlatır demez var bana borcu
Bizler biliriz kendimizi onun çocuğu

İnsanlara gücenmiş yaşlı Toros Sediri
Parçaladı içimizi hazin öyküleri
Kesip biçmişiz bilmemişiz yaşlıyı genci
Keçilerimize yedirmişiz bebeklerini

Onların yurdu Toros ile Lübnan dağları
Bir de Hermos Dağları Amanos dağları
Böyleydi anıtsal ağacın anlattıkları
Hiç bir canlıya olmamış zerre zararları

Mutluluk verimlilik gibi çok yararları
Bizim onlarsız yaşamamıza imkân var mı
Üstün vasıf bizlerde mi yoksa onlarda mı
Anlatacağım neyse bize anlattıkları

Dereleri coşturdu akan sevinç gözyaşı
Binlerce yıl beklemişler olduğumuz anı
Yayıldı vadiye coşkulu kükreyişleri
Bulutları da ağlattı hazin öyküleri

İnsanlar keserek köklerinden devirmişler
Boynuna ip takıp sürüyerek taşımışlar
Hicaz yolunda trenin altına sermişler
Kesen insanları kahraman ilan etmişler

Ağlar kabuk bağladı diyerek yaralarım
Dilimizden anlayan yok ki yalvaralım
Ayaklarımız da yoktu kaçıp kurtulalım
İnsanlardan iyidir engerek yılanlarım

Ülkemize gelen herkese kol kanat açtık
Onlara verimlilik ve mutluluk saçtık
Bu cennet yurdumuzda kardeş gibi yaşardık
Sonra insan denen veba ile karşılaştık

Acımasızlık ve vahşilikte ün saldılar
Zalimlikte kendileri ile yarıştılar
Gılgamış destanına gerçeği anlattılar
Kendi vahşiliğini kendileri yazdılar

Yazdırdı Babil Hükümdarı Nabukadnezar
Sur Kralı Hiram Mısır Firavunu Tutames
Bizleri kesip kesip barınak yaptı herkes
Tanık Süleyman Peygamber Kitabı Mukaddes

Dünya Şairi Yunus Öztürk