/Söz düşer...Mevsim dönüşür.../



En çok bakışlarım üşür sana...

Güz vakti gidişin hesabıdır kalan
Ki çok talan görmüştür bu şehir
Her sokağında bir başka yalan...

Sesin kadar gerçek olmasa
Kalmazdım...

Dokunmazdım seni hatırlatmasa
Hiç bir kadının tenine

Canım çektikçe seni
Dişi bir gecenin koynuna
Uyanmazdım...

...........................................

/Islak bir dokunuştur zaman.../


İçinde ıslanan yorgunluğum
Özlediğim tükenişim
Soluğum...

Çırçıplak omzuna dokunduğum
Düşlerim var benim...

Bilmezsin...

Bilmezsin nasıl çarpar yüzüme
Ayaza düşen yokluğun...

Geceye kızgın
Sofraya küfürbazım...

Deli aymazım
Sokul tenime, karış kokuma

Soyun...


............................................

/Ar’sızdır şehir, Yar’sız kalınca.../

Sıyırıp durma eteğini
Gözüm dalıyor kasıklarına
Karşımdaki kadının...

Çık zihnimden oynaşma
Göğüs uçlarından düşüyorum
Ortasına sokağın...

Ten içinde kalıyorum sonra
Ter içinde yorgun...

Dudağın kanıyor
Saçını çekiyorum
Boynunda dişlerim...

Çok deli oluyor sevişmelerim
Hoyrat...

Sonra çocuk sesleri
Akşamdan kalma şehir
Bir kadın yanımda çırılçıplak...

Hassiktirrr!!!

.................................................

/Her şehir, bir kadehin içindedir.../

Sustum ulan!
Anla diye sustum
Boktan bir şiir içinde...

Gecenin üçünde sustum
Sen uyurken sereserpe...

Göçünde sustum gitmelerin
Sensiz sevişmelerin kaçında sustum...

Sustum şarabın deminde

Uskumru telaşında
Takılırken oltaya

Attığım voltaya kattım sesini
Sesinde sustum...

Sustum ulan!

Bastırıp ellerinden
Öperken dudaklarını
Ayırdın bacaklarını suskunluğuma...

Küstüm...

Duy artık beni...

Duy...

Bağıra çağıra...

.
.
.
.
.
.
.
NEVFEL Ağustos 2012-İstanbul

Not: Argo kelimelere alerjisi olan arkadaşlar okumadan geçebilir.