3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1581
Okunma

Yalancı bayramların en ücra köşesine bağdaş kurmuş bakışlarım,
Nasırlaşan teneşirde üşümüşken
Gözlerinden helallik almadan ölmemeliyim
Hani nisan yağmurlarının en küfürbaz ıslaklığıyla bir tutacaktın beni ?
Hani ağlamadan unutacaktın beni ?
Rezil bir yalnızlığın en şehvetli koynunda sırılsıklamım
Ve bu şehrin bütün soytarıları gülerken halime
Seni aklıma düşüren bütün ırzı kırık dokunuşlardan irkiliyorum
bu aşkı en son nerede bıraktığını iyi biliyorum asya
Yüzüme bakmadan kısılan,
İntihar kahvesi gözlerin kadar gururlu yalnızlıkların omzundayım
Hüzünlerle beşik kertiği yapıldığım günden beri
İstiyorsan selamlaştığın martılara sor
Toprağın tedirgin sıcaklığına sokulmak gibidir sevda
Dikilişim ölümlü kuşları kıskandıran inatla bekliyor seni
Siyaha çalan kokunla nikahlandığımı,
Anlamsız gelen bütün kavgalarımın alnından öptüğünde anlarsın
Yüreğimden kanayan ustura yarası bir sükuta bas özlemini
Kan kırmızısı dudağında ki son tebessüme sür
Ve acıtmadan öldür beni
Aklımdan çıkmıyor hiç,
İntihar kahvesi gözlerin vardı
Saçlarımın kır düşmüş tarafından çek tetiği
Veyahut, giyotin bileyleyen suskunluğunla sınama
Yoksa, sensizliğimi barındıracak bir uçurum sevebilirim bu günlerde
Bu hasret halimize güldü diye üzgünsen
Bayramlık tebessümünü dağıtmadan aşk toplayan pembe yüzlü çocuklara
okşanmayı bekleyen saçlarımı sevindir
ben de çok üzgünüm
---- aras -------------------
5.0
100% (5)