bu toprağı kara ülke mezardır,
ecelsiz ölenleri yoksul
yetkilileri gelir, timsah gözyaşları
ve mersedes cipleriyle
markalı takım elbiselerinin değeri makul
ve yollukları cebimizden sille
boyunlar bükük, yüreklerde keder;
kameraların rantıyla taziyeler kabul
sırtına vurur öteki yoksulun, teselli eder
yoksullar mezarlığındaki yoksulların yakınlarını

yoksulların gecekonduları çöker
imarı, alt yapısı yoktur; sel alır
binaları plansız, müteahhitleri üçkâğıtçı,
kopartan kopartabildiğini söker;
yoksuldan un ufak parçalar kalır
göçük altında can verir yoksul
veyahut uluorta sokakta, bankta, çadır kentte soğuktan;
soba zehirlenmesinden, -olmadı- yanarak veya
çöplüğü eşeler yoksul
avuca bakan boğazlardan kahrolarak
açlıktan değil insan ayıbından ölür usul usul

-ıvır zıvır- masrafların altından kalkamaz yoksul
mesela sosyal bir hukuk devleti olarak
kâğıtlarda yazdığıyla kalır ücretsiz okul
ki eyerlenen memleketin fakirleridir malum
cemaat ağlarının mecburi daveti olarak
kült kucaklarda yoksulun fikirleridir mahkûm
kafalara kölelik, sofuluk ve boyun eğmek sokulur
yoksul, hayatı seçme şansından mahrum
küttedek kendini çarkın içinde bulur

mesela çiftçiyse ve ekmişse yoksul
ve devlet politikalarıyla ucuzu edilmişse ithal
insanlar açken, ekip biçmeye muhtaçken
ve yoksulun elinde kalırken mahsul
üretimde ve gelirde hakkaniyet ihtiyaçken
hak aramanın tuhaf kaçan bir hal
biber gazı ve copun meydanlarda normal
yalanın talanın göz göre göre olduğu
bu kulvarda inler ve meler durur yoksul

maalesef yoksul doğulur…
bir yoksul dağa çıkar; sen ona, o sana terörist der
yoksul terörist olur
öteki yoksul teröre şehit düşer
anlayacağın yoksuldur namluda kurşun
ve yoksuldur kurşun önünde siper
ve apansızdır ve de amansızdır yoksulun
3 gün ve 3 kuruşluk hayatı sefil, mahzun
yoksullar mezarlığına silme vakit düşer

yoksulluğun alt sınırı açıklanır
hâlbuki böyle yaşamaya zorlanır yoksul
daha doğarken anlına yazılmıştır
zenginlere, ağalara olmak kul
bir torba kömür, bir çuval şeker;
bir oyudur yoksulun
ve bir oyu ile bu muhitte çilesini çeker
avunur durur, ki ne yapsın yoksul…

raşit nadir