Defolun gidin ulen !
Gidin !
Sararmış benizleriniz, iri gözlerinizi alın gidin.
Hayvansı tırnaklarınızı çekin üzerimden.
İnançsızlar, gavurlar, seni yok sanıyorlar.
Oysa yokluk; seni reddetmenin adıdır.

Seni yok saymanın bir adıdır cahiliyye,
Seni yokluğa yermek, bir kız çocuğunu canlı canlı gömmektir oysa.
Kancıklığın ta kendisidir seni unutmak.
Kalbi arkadan delen bir mızrakla eş değerde richter ölçeği.

Adıdır dürzülüğün,
Senden yüz çevirdiğinde kütüğüne işlenen ismi.
Kılıfına uyduramadığı yalanlarının ortaya çıktığı halidir.
Kahpenin öbür adıdır, bir başka yüze yansıyan tebessüm.
Seher vakti uyurken bebeler ve sakinleri o şehrin.
Çıplak ayak ile yürütülen bir mahkumun, dar ağacına giderkenki nefesidir.
Son nefes değerlidir de, yağlı urgan ne pistir oy.

Daha ne işareti beklersiniz, inanmaz arlanmazlar.
Benim aşkım imanımdır.
Bir gecede ağaran saçlar,
Gözlerden akan yaşlar,
Yenmez tas da duran aşlar.
Yalan borcum mu var sizlere ?
Tan yeri ağarırken her sabah.
Gözlerimde kan yeri, ak yerinden daha çok.
Her bakışınız üstüme atılan birer zehirli ok.
Defolun gidin.
Telef olun gidin.
Gidin ulen !!!
Tatarımsı bir Ramazan halindeyim.
Sevgime tezahürat beklemiyorum bu gün.
Benim adım Murat ise,
Ben bu oyunu bozarım...