Mezopotamya medeniyet şehrin de
Güvercinler uçar en yüksek tepesinde
Hasretin özlemin var reyhan kokusunda
Ciğerimi dağlayan acı var kalemin ucunda
Sensiz can vermem de ne kaldı burada

Medeniyet şehrim anlatsın sana beni
Dağlarında haykırmadığım gün yok seni
Kuşun kanadında takılı sana olan sevgim
Anlatsın sana’sana olan ölümsüz sevgimi
Göstersin sana mezar taşsız olan mezarımı

Mezopotamya da sevmekle yanmak arasındayım
Ağustos ayında yağmurlarla sağınak halindeyim
En uytu yalnızlığımla bir köşede acımla baş başayım
Canımı alacak melekleri sabırla beklemekteyim
Vefasız medeniyet şehrinden sana el sallamaktayım
Sen mutlu ol ben olmasam da ....

Mezopotamya tarihinin zenginliğinde
Ve medeniyet şehrinin asaletinde
Tüm dillerin kardeşçe yaşadığı şehirde
Bir ulu tarihin tarihe sığmayan şeklinde
Sevdim seni …

Medeniyet şehrinde verirken son nefesimi
Sana son defa yazıyorum ne çok sevdiğimi
Sen anlamadın sana olan yüce olan sevgimi
Sana armağan ediyorum aldığım son nefesimi
Ben öldükten sonra yas tutmasın medeniyet şehri..
Bu da sana son vasiyet’im...



Kosarli47/mehmet emin dağ