9
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1897
Okunma
bu şiir sevgili Nebiha muradi tarafından seslendirilip ruhu tekrar diriltilmiştir.
Ruhuna ve katkısına teşekkür ederim.
uyanmak nedir?
Saat sekiz otuz sabahı yine rastlantı kaybı
izmir’ im gibi
küstah ama kendini saklayan
hatta müslüman
çarşıların yörüngesisin
yaşamak sevinci çıkarabilir mi adını bu kadar yükseğe
sancımın karşılığı eteği havada ıslak çamaşırı gevşek
bir mevsim bütün bu olan bitenin yeni sebebini açıklayabilir mi?
artık uyanmak ki muhtemelen ileridir zaman kavgacı
Ölümcül bir merhaba otomatik melekler
kuruyor saat kulesini
bir kaç milyon insan hüznümden işe gidiyor
bir kaçı yorgunluğumdan uyaya kalıp ölüyor atılıyor işinden
bir kaç akvaryum balığı bu sabepten aç
bozuk paralarımı dilenci bir tamirciye satıyorum
iyi hisseder diye iyi hissedarlar gibi
ayıplayıp kendimi sonra
eminim izmir müslüman
Dünyada bir kayıp yok
her şey bildiğin gibi sevgilim
her verdiğin taktik tahtaya yazıldığı gibi
terliklerini fırlatıp ardından geliyor güneş
Bütün bir galaksi
Huzur evinde kahvaltıda
Ufak tefek borsada bir sallantı
Karayiplerde bir gemi batmış
Biraz Filipinlerde tusunami.
Teğet geçtiği için gözlerin gözlerimi,
mehdi yeryüzünde sanıyor kendini
Öğle sıcağıydı.
Karnın zil çalınca,
Yine bir afet.
Bütün çocukluğum teneffüste
yağmur ah o bilgisiz damla
nasıl da acıtıyor pencereni
nasıl ıslatır seni
Aynı bahçede karşılaşmayalım diye.
lanetliyor
beden eğitimi dersini
kusurlarımı çamura döküyor
ve bir rehber öğretmen sanıyor kendini aklımda söndürüyor ilk sigarımı
elim kolum izmir gölgede sensizlik kırk derece
Benim tek atom bombamdı tadelle...
dudaklarına karşılık
kir
ısır ve lekesi kalsın seyrimin
bedelini büyüyünce anlarım nasıl olsa
hijyen bir gerginlikmiş mesele annem çok uyardı haylazdım
ruj çamura göre tuzakmış
kimse anlamasın...?
oral muhteviyat bir dudaktır
kimi tanrıyı anar
kimi beni över
sadece bir çocuktum alıntı...bir rahimden diğerine yol
izmir bile müslüman sana rağmen anla.
gelişim...
Sen zeytinyağlı salata söylemeyi öğrenmiştin artık
İskender büyüğünden küçüğüne,
Terk etti, tereyağını.
Bu işte bir tuhaflık var derdim her zaman balık eti denilince kadına
Anladı bütün aşka aç ahçıları, homerosların.
Yalnızlığın, bütün mezeleri sessizlikten.
çöpe atıldı bütün yalancıların yaptığı dolmalar,
bir tek avuç içinden yiyen güvercinler doydu,
bir de martılar kulaktan duyma, simitleri
çok satıldı
ben her şeye geç kalan masum zamparaya dönüşünce
saraylarının(simit sarayı)
nerdeyse karşılaşacaktık karşıyakasında.
izmir zaten ...biliyorsun .
öğleden sonra...
her şey can yakıcı akşama çok var
bütün nükleer deneylerini denemişti olimpik bir genel/ev
gerekli kronozomlar bir diğerine yeteri kadar karışmıştı
ve hatta godzillanın varlığına inanan bütün japon balıkçılar
az önce unuttular korkularını
ben üzgündüm herşeye inandılar
o tok dediler.
ben niyetliydim
tanrıya biri bunu söylesin
üzgünüm
giderek büyüdüm
Sekiz otuz
Gitme yurdumun fayları dayanmıyor kalbin çırpınışına
benden değilse de madem faciadan kalma gebe kalışından haberim olsun
her şeylerini
biz çamura el çabukluğuyla
bolca gülümseyiş ve sakınma sunalım
üstümden atmalıyım bu kadınları affet
seni zalimce bunlar bile sanmıştım
julia roberts’i meg reyn’i lıv taylor’u kimse kadın sanmasın sana benziyor bunlar
başka bir şeysin zaten biliyorum
uyumuyorsun ve beni kaldırmıyorsun sabah namazına
erken kalkmıyorsun
bakıyorum yüzüne yüzün yok
ayna benim yüzüm arkamdan sarılmıyorsun
kendimle konuşuyorsun
benden başka sesini duyan yok...
benim yüzünden değil doğduğun içi ölüyorsun...
senin yüzünden değil... öldüğüm için yaşıyorum....
Ve bütün fahişeler vazgeçiriyor rahminden besmelesiz her girişi
düşlerime
ve bir mandrake seni henüz yok edemiyor
ben var edemiyorum seni bir türlü
biri bunları tanrıya anlatsın...
izmir müslüman...
azıcık intiharım kaldı saat sekiz otuz bir
o
ölüyor besbebelli
biraz ambulans
biraz sekiz otuz hala yanımda kalın
demek böyle ölünüyor...
git burdan azrail
tanrı benimle kalıyor...
5.0
100% (14)