Birgün dostlardan bir dost, kapıma yumruk çaldı İncecik hüsnüzannı kan olmuş akıyordu Nefes nefese dedi, dostumu düşman çaldı Melül melül gözleri öylece bakıyordu
Misafir olmuş önce kardeş kabından yemiş Sofrada yemek değil, sırtından hançer yemiş Yılan kusmuklarını, panzehir edip emmiş Tir tir titremeleri, kalbimi yakıyordu . Anlatılan hikaye; kendisinden muzdarip Kurtların ortasında; kalmış zavallı garip Ecdadımın mayası; damızlık bir muharip Arkadaşlık bağını; adeta çakıyordu . Küsmüş, kırgın deftere, kalmamış bir şevkiyat Baktım çok hüzünlüydü, Mecit siz edebiyat Yaralarını sardım, doğruldu maneviyat Yoksulun yorgunluğu; yüzüme şakıyordu
Kibirli ve burnu büyük arkadaş seçme, incittiğin zaman incinmesin......yok,sul
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
üç günlük dünyada neyi paylaşamıyorlar insanlar bir anlayabilsem...yine ufak ufak dokundurmuş hocam kaleminiz... anlayana diyelim ve kırgınlıklar olmadan şurda kardeş kardeş bulunalım...
Değerli dostlar farkında olmadan edebiyat deftereinde görünmeyen olumsuzluklarmı var bizlermi fark edemiyoruz ki olaylar şiirlerle anlatılır oldu bu günlerde dostların bir birlerine şiirler yazarken vuku bulmuş görüyorum paylaşılıyor.
Allah her iki dostumun gönlünü var etsin,efendimize yar olsun,çok güzel bir yürek sesi olmuş dosta yazılmış her iki dostumuda kutluyorum SELAM ve DUA ile.
hülvani tarafından 8/3/2012 12:00:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
Huzur arayan bazen zalim bir kula rastlar Kalp KIRIK, gönlü mahzûn, gözü görmez Defteri Tam CIKISA gelince birden YOKSUL'a rastlar Kaslari catilinca döner gerisin geri :))
Iste Hülvanî hocam, KISACA durum bu :)
Insanlar bir acâip; Günahi kâr saniyor Kimi var hocayim der, bilmez esri, ötürü Edepsizler yüzünden ne yürekler yaniyor Yoksul'dan dostun varsa KIRILMIYOR hatiri...
Bu da son KISIM :)
Selâm ve DUA ile...
El-hak Mecit hocam insanlar bir acaip kimlerin dost olduğunu anlamak zor bir bakarsınızki görmedengeçtiğiniz köşe başındaki yoksul sizlerin gerçek dostuymuş ama gözlerde mil olunca onu görmek gönülün işi oluyor .RİYASIZ ÖZÜ SÖZÜ BİR DOSTALARLA HARŞ OLMAYI NASİP ETSİN HAKK.ELAM VE DUA İLE.
Huzur arayan bazen zalim bir kula rastlar Kalp KIRIK, gönlü mahzûn, gözü görmez Defteri Tam CIKISA gelince birden YOKSUL'a rastlar Kaslari catilinca döner gerisin geri :))
Iste Hülvanî hocam, KISACA durum bu :)
Insanlar bir acâip; Günahi kâr saniyor Kimi var hocayim der, bilmez esri, ötürü Edepsizler yüzünden ne yürekler yaniyor Yoksul'dan dostun varsa KIRILMIYOR hatiri...
Huzur arayan bazen zalim bir kula rastlar Kalp KIRIK, gönlü mahzûn, gözü görmez Defteri Tam CIKISA gelince birden YOKSUL'a rastlar Kaslari catilinca döner gerisin geri :))
Iste Hülvanî hocam, KISACA durum bu :)
Insanlar bir acâip; Günahi kâr saniyor Kimi var hocayim der, bilmez esri, ötürü Edepsizler yüzünden ne yürekler yaniyor Yoksul'dan dostun varsa KIRILMIYOR hatiri...
Bu da son KISIM :)
Selâm ve DUA ile...
El-hak Mecit hocam insanlar bir acaip kimlerin dost olduğunu anlamak zor bir bakarsınızki görmedengeçtiğiniz köşe başındaki yoksul sizlerin gerçek dostuymuş ama gözlerde mil olunca onu görmek gönülün işi oluyor .RİYASIZ ÖZÜ SÖZÜ BİR DOSTALARLA HARŞ OLMAYI NASİP ETSİN HAKK.ELAM VE DUA İLE.
Huzur arayan bazen zalim bir kula rastlar Kalp KIRIK, gönlü mahzûn, gözü görmez Defteri Tam CIKISA gelince birden YOKSUL'a rastlar Kaslari catilinca döner gerisin geri :))
Iste Hülvanî hocam, KISACA durum bu :)
Insanlar bir acâip; Günahi kâr saniyor Kimi var hocayim der, bilmez esri, ötürü Edepsizler yüzünden ne yürekler yaniyor Yoksul'dan dostun varsa KIRILMIYOR hatiri...
Güçlü kaleminizden dostluk duyguları harika bir şekilde dökülmüş dizelere.Bunu hak edene ne mutlu. Dost yürekli sevecen gönlünüz dert görmesin. Kaleminiz kavi gönlünüz mutlu kalsın efendim.
Biz ki; insandır diye, bakmadan eğrisine İlaç olmayı bildik, her yürek ağrısına Koştuk; şeksiz, riyasız dostluğun çağrısına Biz ki; özü kirleten yanlışın engeliyiz!
"Ne olursan ol, yine gel" diyen dilimiz var; Selâm veren yolcuya; han olan ilimiz var; Üşüyen yürekleri örtecek çulumuz var; Biz ki; mazlum okşayan merhametin eliyiz!
---- Cömertlikte yardım etmede akar su gibi ol
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol, Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol, Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol, Hoşgörülükte deniz gibi ol, Ya olduğun gibi görün… Ya göründüğün gibi ol…
Öncelikle maneviyatın had safhada yaşanabileceği bu güzel günlerde bir dostun yüreğini hoş eylemiş olmanızı tebrik ediyorum sonra aynı dosta kaleminizden dökülen incileri kutluyorum. yüreğinize sağlık saygılar
Mübarek aydayız. Bu ayda küsmeyi beyinlerden resetle Yoksulum. İnananın küslüğü yaş bir tülbentin kuruyuncaya kadar geçeceği süre. Mevlana gönüllü ol. Gerisini boş ver. Kalemine sağlık. Şiir çok güzel. Dostlukta. Hayırlı iftarların olsun.
______________________________DİLİMDEN DOST DÖKÜLÜYORSA BİL Kİ SANA GELEN BELAYA ZIRHIM HARİKASIN DOST VE DERİM Kİ "ÇAKALLARIN OLDUĞU BİR ORTAMDA İSEN YA O ORTAMI TERK EDECEKSİN YADA ÇAKAL AVCISI OLACAKSIN "BEN AVCI OLMAYI TERCİH ETİM SAYGIMLA...
Bazen yorum yazmanin siir yazmaktan zor oldugu anlar vardir. Simdiki gibi yani :)
"Beni buraya kim itti" diye etrafima bakindigimda, halinden memnun, mütebessim bir cehreyle yok, sul dostumu görüyorum :))
Öte yandan, ADIMA atfedilmis bir siir alabilmek icin 50 sene beklemem mi gerekirdi, diye kendi kendime sormuyor degilim :)) Neyse, hatanin neresinden dönseniz kârdir :)))
Muziplik yaparak mahcûbiyetimi kamufle etmeye calissam da, eminim ki KIRMIZI yazan kalemimden yüzümün KIZARIKLIGI farkediliyordur.
Böyle durumlarda yapilaccak en dogru sey, CAN-i GÖNÜLDEN ve kocamanindan TESEKKÜR EDEREK bir köseye cekilmek.
Rabbimden dilegim odur ki, dostlugunun degeri dizelerle percinlenmis olan yüregi güzeldostumun dostluguna her daim lâyik kalayim.
Bir "yok, sul" u bin zengine degişmem Dostu gamlı, üzgün, yola baktırmam... Gönüller yıkarak t/uzağa düşmem Ellerin eline kına yaktırmam.. GÜZEL BİR DOSTLUĞA SELAM DURULUR...BİZ DE DURDUK, EYVALLAH!... ŞAİRİN BİR ŞİİRİNİ İNDİRMİŞİM ÖZEL ARŞİVİME, HAYRAN OLUPİ, BEN DE LONU PAYLAŞAYIM: Yeter ki Bir Selâm Ver...
Seni andım bu gece, uzaklara bakarak, Nasıl da geçmiş zaman; bir su gibi akarak, Bıraktın gittin beni, tüm geçmişi yakarak, Ardından yana yana ölmezsem ne olayım...
En derin sevgilerle basmadımmı bağrıma? Ansızın çekip gittin; bu gidiyor ağrıma, Bir kez kulak vermedin, feryadıma, çağrıma, Seslen sen uzaklardan, gelmezsem ne olayım...
Fırtınalar kopuyor; yüreğim yangın yeri, Dünyada yaşıyorum; cehennemi, mahşeri, Kan aktı gözlerimden, yok mu sence değeri? Dindir bu alevleri gülmezsem ne olayım...
Sitemler dökülse de dilimden zaman zaman, Sevgin kuşatmış beni, sana kin gütmem inan... Ne olursun yanıl da, bir kez olsun beni an, Yazdığım sitemleri silmezsem ne olayım...
Farz-ı misal; kalmasa hiç kimsede insanlık, Deseler ki izin var; bir bakışlık, bir anlık, Bu ödülün bedeli ebediyyen karanlık, O an için zindanda kalmazsam ne olayım...
Hani bir gün girersen kapımdan süzülerek, Masmavi gözlerinle bana bakıp, gülerek, Yeniden doğmuş gibi, secdelere gelerek, Her gün şükür namazı kılmazsam ne olayım....
Her baktığım yerde sen; ismini okuyorum, İlmek ilmek sözlerle, şiirler dokuyorum, Umutla, yollarına son bir kez bakıyorum, Yeter ki bir selâm ver, almazsam ne olayım...
Onur verici güzel sözleriniz ve siir paylasiminiz icin cok tesekkür ederim.
Tamamini haketmedigim övgünün hakedenle paylasilmasi adina bir hususu belirtmek icin müsadenizle ve hosgörünüze siginarak araniza katildim.
"Yeter ki bir Selam ver" siiri, 23.02.2012 tarihinde bu sayfada da yorumu bulunan ve cok sevdigim Hüdai dostumun "NE OLAYIM..." siirinden esinlenerek iki - üc saatte yazilmis ve ayni gün sayfaya asilmistir. Bilâhere o günün aksami Hüdai kardesimin mükemmel siiri GÜNE DÜSMÜSTÜR.
Bu vesileyle kendisine tekrar tesekkürlerimi sunuyorum.
Ne Olayım
Deseler ki umutsuz bir derde müptelasın, Senden gelen dermanı içersem ne olayım. Sen artık cenazemde okunacak salasın, Sıratta köprü olsan geçersem ne olayım.
Gün aşırı bıkmadan adıma mektup salsan, Gümüşten zebercetten kapı tokmağım olsan, Bir zemheri ayında donmaya ramak kalsan, Aralayıp gönlümü açarsam ne olayım.
Tükensin hayallerim, pare pare dağılsın, Sana meftun değil ki bu baş öne eğilsin, Uğrunda şakıyacak kırmızı gül değilsin, Tane tane devşirip saçarsam ne olayım.
Üzerimi bürüyen ne han ne de hancısın, İçimde yudum yudum hem kahır hem sancısın, Sen artık benden öte bana çok yabancısın, Seni Iraz Anadan seçersem ne olayım.
Ey gönül ummanıma damla damla düşen yaş, Kuruttun deryaları işte bak yavaş yavaş, Bundan böyle ne gam var, ne tasa var ne telaş, Daha artık ölümden kaçarsam ne olayım.
Onur verici güzel sözleriniz ve siir paylasiminiz icin cok tesekkür ederim.
Tamamini haketmedigim övgünün hakedenle paylasilmasi adina bir hususu belirtmek icin müsadenizle ve hosgörünüze siginarak araniza katildim.
"Yeter ki bir Selam ver" siiri, 23.02.2012 tarihinde bu sayfada da yorumu bulunan ve cok sevdigim Hüdai dostumun "NE OLAYIM..." siirinden esinlenerek iki - üc saatte yazilmis ve ayni gün sayfaya asilmistir. Bilâhere o günün aksami Hüdai kardesimin mükemmel siiri GÜNE DÜSMÜSTÜR.
Bu vesileyle kendisine tekrar tesekkürlerimi sunuyorum.
Ne Olayım
Deseler ki umutsuz bir derde müptelasın, Senden gelen dermanı içersem ne olayım. Sen artık cenazemde okunacak salasın, Sıratta köprü olsan geçersem ne olayım.
Gün aşırı bıkmadan adıma mektup salsan, Gümüşten zebercetten kapı tokmağım olsan, Bir zemheri ayında donmaya ramak kalsan, Aralayıp gönlümü açarsam ne olayım.
Tükensin hayallerim, pare pare dağılsın, Sana meftun değil ki bu baş öne eğilsin, Uğrunda şakıyacak kırmızı gül değilsin, Tane tane devşirip saçarsam ne olayım.
Üzerimi bürüyen ne han ne de hancısın, İçimde yudum yudum hem kahır hem sancısın, Sen artık benden öte bana çok yabancısın, Seni Iraz Anadan seçersem ne olayım.
Ey gönül ummanıma damla damla düşen yaş, Kuruttun deryaları işte bak yavaş yavaş, Bundan böyle ne gam var, ne tasa var ne telaş, Daha artık ölümden kaçarsam ne olayım.
Birgün dostlardan bir dost, kapıma yumruk çaldı İncecik hüsnüzannı kan olmuş akıyordu Nefes nefese dedi, dostumu düşman çaldı Melül melül gözleri öylece bakıyordu
Misafir olmuş önce kardeş taamından yemiş Sofrada yemek değil, sırtından hançer yemiş Yılan kusmuklarını, panzehir edip emmiş Tir tir titremeleri, kalbimi yakıyordu . Anlatılan hikaye; kendisinden muzdarip Kurtların ortasında; kalmış zavallı garip Ecadımın mayası; damızlık bir muharip Arkadaşlık bağını; adeta çakıyordu . Küsmüş, kırgın deftere, kalmamış bir şevkiyat Baktım çok hüzünlüydü, Mecit siz edebiyat Yaralarını sardım, doğruldu maneviyat Yoksulun yorgunluğu; yüzüme bakıyordu
Dostluk ah o dostluk,ne harika bir yüreğiniz var ey dost,güzel yardımlarnız için dostluk adına ben yüreğimle size teşekkür ederim.Bu duygulu ve nadide şiiriniz için içten tebriklerimle sevgi ve saygılarımı sunuyorum aziz dostum...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.