5
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1573
Okunma

Dirilişimiz…
Bazen kanım çekilir cümle bedenimden
Taş kesilmiş ruhumdan kessen bir damla kan çıkmaz
Hazin bir aşk öyküsünün son tamtamları çınlar kulaklarımda
Sanki son vals ini oynar şeytan üçgeninde esrik duygular
Kendimle cebelleşen yürek sesime kelepçelenir isyankâr yüzüm
Ve sessiz çığlıklara bırakırım içimdeki volkanları feriha…
Fasılasız git/geller arasında boğuşan düşlerimi
Tekrar Maviye boyamaya çalışırım ürkek bir tavırla
Sanki bir sonraki günü yaşamayacağım korkusu sarar benliğimi
İliklerime yayılan örselenmiş hayal kırıklarımı toplarım bıkmadan
Sanki gökten yıldız yağmurları değil de cam kırıkları yağar sağıma soluma.
Say ki Prematüre doğan bir bebe idi aşkımız
Say ki engelli doğum sancılarına gebe idi yaşanmışlıklar
Ama ölü doğmaktan daha mı kötü idi?
Tüm bu çetin koşullarda büyüttüğümüz sevgimizi
Kendi ellerimizle diri/diri gömecek miyiz feriha…!
Katili mi olacağız yarınlarımızın?
Haydi feriha
Bir kerecik sor kendine
Yüreğimize ektiğimiz tohumun
Filizlenişine kim engel olabilir ki bizden gayrı
Kim can suyu verebilir boy atıp serpilmesi için
Kim işveli bir yosmanın salınışı misali işveleşişine tanık olabilir…
Bırakalım devri sabık geçmişin denizinde kulaç atmayı
Geleceğimizin rüzgârlarında savrulmak daha güzel değil mi?
Sonu ölümde olsa
Bizim dirilişimiz olmaz mı?!!!
İbrahim ALTIKULAÇ
“Senin uğruna”
5.0
100% (4)