4
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
1748
Okunma

"b/aktıkça kentlerin ağrıyan yüzlerine"
Gecenin bencilce uyandığı anlara
Yüreğimde harelenen mütebessim yankılar eşlik ediyor
Susa kalıyorum satır aralarında
Eşiklerin dışında kalan seslere dönüp sırtımı
Uzun uzun duruyorum aynanın karşısında…
neden derinleşiyor alnımda ki çizikler Tanrım!
ve neden gücenik duruyor aynalara suretim tenha pencereler misali
gözlerimde gördüğüm hangi anın müteesir yarası?
Hıncahınç yıkılıyorum sessizliğin ketum çığlıklarına
Suslar dokunurken gamzelerimin medcezir misali damla damla
Yapraksız camlardan rüzgarsız ıslıklar dolanadursun kulaklarımın sağır ebesine
Göbeğini kesiyorum serçelerin çığlıklarından
Solumasınlar diye sesimi ahrazlığından…
Yürüyorum geçmişin ışıklı caddelerinde durmaksızın
Daha yazacak çok şey var diyorum
Karalayacak tonlarca yaşanmışlık
Özlemekli
Ağlamaklı olsa da
Kanatsa da ruhumu yetişkinliğimi küçümseyen çocukluğum
İnadına yazıyorum sesimin yaşlı kıvrımlarını…
Tuhaf geliyor zaman zaman yol almaklar
Dalmaklar
Yaşamak
Var olmaklar
Hani diyorum varmıdır ki bir tren
Kalabalık bir odanın boşluğunda
Bir tek benim bildiğim raylar ve istasyonlar dışında
Binsem ve kimsenin uğramadığı yerlere gitsem
Ve konuşsam içimde yıllanan büyük harflerle
Avaz avaz haykırsam kirpiklerimin önüme serdiği uzaklıklara
Dört yanımı saran yorgunluklarla…
Çoktan unuttuğum kelebek tokamı bulunca toparlıyorum düşüncelerimi saçlarımın buklesine
Sessizlikten yontulmuş günlerin iç çekişiyle
Babam ve güvercileri düşünüyorum
Paçasında lahika özlemleriyle tutkunluğumu anımsıyorum süt beyaz kanatlara
Gözbebeklerimde ki ağrılar çekilmiyorken inzivaya
Tuzu yakıyor içimi hazla
Gökyüzü diyorum kurtulmak umuduyla
Bulutsuz sözcüklere sığınırcasına
Kanatsız rüzgarsız bakışlarıma değince sırlı aynalar
Gamzesiz suslar yürüyor yanaklarıma…
Anne
Sustur leblerimi baş parmağınla
Gücenikliğini çok oldu alalı vazgeçişlerin
Solgun bakıyor aynalar bana
Üşümüş sesinle konuşayım birazda…
Not:biteviye hayat hikayeleri…