15
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
2678
Okunma

belkide kaybolabilmektir aşk
sevdiğinde
sebepsiz gözü körlük
her şeye sağır olunca kulak
bütün hikayelerin başı ve sonu aynı değil mi zaten ?
her şey tutsak gönül tutsak göz tutsak
ne zaman kendimi bilsem
ağlasam ya da gülsem
onunla olabilsem
ne çok yakın ne de çok uzak
kaç kes tarıfsiz acılar vurur kalbine insanın
nasırlanır yüreğin
sonu geldi sanırsın hamuruna baştan karılmış tüm acıların
kaç karanfil ölür gözlerinde
kaç gül solar gider her gün
bir kalemde ne sen beni / ne de kendi kendini anlatabiliyor insan
molası olmalıydı diyorum hayatın arada
ateşe göre sıcak değil ki hayat ya da soğuğa soğuk
bir kırbanın ağzından akan su gibi duru olabilseydi
o zaman belki
ya doğduğu gibi ya da olduğu gibi kalacaktı insan
çaresiz ölüyoruz işte hayat
yalnızca damak tadında her şey
doyumsuzluğun sonu toprak
kaç defa alıp başını gitmek istiyor buradan insan
biz kurşunsuz vurulanardanız burada
bin defa öldürür namerdin dili
sol elinde kara kaplı kitabı
besmelesiz yediği her lokmada günah
hiç olmadı mı doğru bir tarifi hayatın ?
kimse demedi mi günaha günah
vurma kırma incitme
belkide sevdiğinde kaybolabilmekti aşk.