26
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
3072
Okunma
Mişli geçmiş zaman, adamın biri
Sanrılar içinde korku yaşarmış
Görünce tavuğu ölü ve diri
"Tabanlara kuvvet" dağlar aşarmış.
Kendini tahıldan; darı zanneder
Tavuğa yem olmak içinde keder
Olmayayım diye boş yere heder
Ölüm korkusuyla dolup taşarmış.
Duyanlara karşı mahçup halinden
Ne etsin? Bir çare gelmez elinden
Kurtulayım diye dua dilinden,
Düşmez, her geçen gün dara düşermiş.
Gelene gidene, ağıt yaktırıp
Gitmiş bir doktora fala baktırıp
Kafasına akıl fikir ektirip
İyileştim deyip zoru başarmış(!)
Eve dönmüş lâkin aynı ağrılar
Tavır davranışı bunu doğrular
Aklından bir türlü gitmez eğriler
Günbegün elemden kuyu eşermiş.
Dediler; ne oldu halâ delisin?
Tavuklardan korkan korku selisin
Sanki heyheylerin esen yelisin
Duyduğu cümleler bağrı deşermiş.
Der ki; bir insandan darı olur mu?
Bilirim, velâkin tavuk bilir mi?
Yine de peşimden koşup gelir mi?
Diye, yüreğinde şüphe taşırmış.
Sen sen ol daima ol Allah’a kul
Bakma kem gözlere, kıl çok tevekkül
İnsanların fikri çektirmesin zül
İnançlı kullara bu yakışırmış.
5.0
100% (20)