0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1366
Okunma
Kimin umurunda,
ay ışığına banılan sevgide
köpüren meylerin
dudaktaki rengi?
Düşmeye devam eden dünya üzerindeysen
kimin umurunda?
Boşlukta yön neresi?
Gözlerin vardı gecede,
yine var gözlerin,
ama bu gece
ben yokum güzelim…
Bir deniz kıyısında bekliyorum,
saçım kadar kendim,
gözlerimden içeri bakıyorum,
özlemek olmasa artık,
gecenin fermuarını yırtıp gelsen güzelim,
kimin umurunda Truva’nın düşüşü?
Yokuş ve iniş aynı şey değil mi?
Kimin umurunda dünyadaki bütün yokuşlar?
Kimin umurunda dünyadaki bütün denizler?
Özlemek olmasa...
Bir ölümlü yürüyor,
daha kaç adım
kaç kulaç vakti kaldığını bilmeden…
Cümleler içinde gizli anlam yok,
şiir yok, ölçü yok, kafiye yok, daktyl yok!
Adına ne dediğin önemli değil,
hissetmediysen yazarken,
bir yaz gecesi terlemediysen
klima olmayan küçük odanda,
kalbinden akıp parmaklarından
damlamıyorsa sözcükler,
kimin umurunda?
Kimin umurunda ayrılık?
Güneş delirmediyse daha,
ay ağlamadıysa dün gece,
kimin umurunda ölüm?
Gecenin fermuarını yırtıp gelsen güzelim
kimin umurunda şiir?
Kavuşmak için bir tarih vermeden önce
ölümden izin aldın mı?
5.0
100% (1)