Aynı ize basmaktan toprak bile muzdarip Basmakalıp kafanın; hamalları, kollardır. Yaya kalan ifâde vezinde ne de garip Eskiyen ayak değil, eskitilen yollardır.
Akıl hiç mi ıslanmaz, düşünce yağmurunda? Kalem hiç mi banılmaz, edep mürekkebine? Zaman ne yer, ne içer? Olmazsan umurunda Zamâne de bindirir, alaylı(!) merkebine.
Banal gelen sözcük mü, şiirdeki söylem mi? Ayırt etmek gerekir haklı haksız yergiyi. Sence, yerinde saymak etkili bir eylem mi? Veyâhut papağanlık getirir mi ergiyi?
Birazcık düşünmeli ben kimin devamıyım? Sahip çıkabildim mi, bu edebî mîrasa? Millî kültürümüze dert miyim, devâ mıyım? Lâyık olabildim mi, düşmeden ihtirâsa?
Okurlarıma değil vicdânımdan sorarım; Kalemin kelâmından gerçekten râzı mısın? O da yetmez, teyîdi bendlerimde ararım Ey gönlümün efkârı; nazmıma, yazı mısın?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazamam böyle güzel, anlatamam Sen gibi, Uyduruktan ziyâde, içten geleni dökmek, Sorgusuz- sualsiz mi, dilim has şiir gibi, Maksadım: Âkif gibi, Millî Şuur'u ekmek. .......kadiryeter
eyvallah güzel dost elbette alacagımı aldım kırılmadan gocunmadan hakkı algılakta erdemdir bilene uygulamak her ne kadar maharet istese de bin teşekkürlerle aldım alacagımı saygılarımla kardeşin hazani
Zoru seviyorum ve bu yüzden hece üzerinde çalışıyorum. Fakat serbest şiir yazmak için de kesinlikle hece şiirindeki bütün sanatları bilmek gerekiyor. Eski üstatlar hem bunu savunmuşlar, hem de serbest yazsalar bile hecenin bütün sanatlarından yararlanmışlar. Şahsımla ilgili söyleyecek olursam, eğer ömrüm varsa beş yıl müddet verdim kendime. Öyle tahmin ediyorum ki bu süre içinde ancak bir miktar ilerleyebileceğim. Çok okuyup daha az yazmalı gibi geliyor bana. Kutlarım, selam ile
kanatlanmadan uçmak nasıl mümkün değilse, bilmeden yazmak da öyle imkansızdır, her yazılan heceye benzese de şiir denemez elbette; tamtekmil şiir tabii ki; ancak bildik kafiyelere karşı çıkmak da çok sağlıklı ve geçerli bir görüş değildir; yeni kafiye, dilin bilinen kuralları, bilinen kalıpları içinde bulmak birikim isterken, o bildik kafiyeleri kullanarak ama kendi duygu ve düşüncelerini kendi tarzında, özgün, taklitten ve tekerleme mantığından uzak söyleyebilen şairlirimiz, şair adaylarımız da var; kişi kendi beğenisiyle bir alanı sınırlandırmamalı, kendi çizgisini bütüncül olarak görmemeli, eğer böyle bakarse bu bencilliğin ötesinde ütopik, temelsiz bir tez olur; Şiirinizden anladığım kadarıla hem ne hemen aynı görüşleri paylaşıyoruz; Hece şiri adına endişeleriniz var, bu alanda çabalarınız var, yazdığınız okunası ve kıymetleri yüksek şiirlerden bunu gözlemleyebiliyorum; Bu şiirde özellikle ders verir nitelikte mesajjlar yüklemişsiniz mısralarınıza; ancak her okuyanın kendince anlam çıkarabileceği bir şiir de değil bu; ben bu şiirden kendime ders çıkarırsam, şunu derim; Ey Güneri; sakın basmakalıp ifadelerle şiir yazmaya uğraşma, çok tekrar yapma, tekerleme yazma, kimseyi hakir görme, kimseyle uğraşma, kimseyi gözleyip eksik, kusur arama; bütün çaban şiir üzerine çalışmak olsun...
Şiiri evrensel ve kalıcı kılan seçilen konu olduğu kadar, o konunun işlenişidir de, hayatla örtüşmesi, duyguları dile getirmedeki etkisi, özgünlüğü, çağrışımlardaki kuvvetti, gerçeğe yakınlığı ve kullandığımız dilin, yani Türkçemizin, estetik yapısıyla ifade gücünün öne çıkarılışıdır; Bu meyanda hece veya serbest ayırımı yapmadan has şiir, ahenkli şiir, deruni şiirdir aranması gereken; uçuk, kaçık, ütopik olandan kaçtığımız gibi, taşlama adı altında, kişisel mahremiyetlere takılan, saldıran üsluplardan da kaçınmak gerek diye düşünüyorum... Aslında çok şey yazılabilecek bir konuydu Salih Bey, ancak fazla yazarak demek istediğimi anlaşılmaz kılmaktan endişe ederek burada bitiriyorum... Kalbi saygı ve selamlarımı yolladım....
Doğru anlaşılmış olmak kendi adıma sevindirici. Şiirin hangi kaygı ile yazıldığını ve ana düşüncesini güzel ifade etmişsiniz; teşekkür ederim.
Evet, bu şiir her okuyanın kendince bir anlam çıkarabileceği bir şiir değil; bildik kafiyelerin kullanılmasına karşı çıkan bir anlam da içermiyor.
Bu şiir bir anlamda, şiirde kolaycılığa kaçanlar üzerinden kendime yönelttiğim öz eleştiridir.
İnsan dil ile düşünür, edebiyatın temel malzemesi de dildir. Bir şair duygu ve düşüncelerini kendi milletinin fertlerine ancak dili ile ulaştırabilir. Bu anlamda; millî veznimize hak ettiği saygınlığı kazandırmak -en başta- bizlerin görevidir.
Doğru anlaşılmış olmak kendi adıma sevindirici. Şiirin hangi kaygı ile yazıldığını ve ana düşüncesini güzel ifade etmişsiniz; teşekkür ederim.
Evet, bu şiir her okuyanın kendince bir anlam çıkarabileceği bir şiir değil; bildik kafiyelerin kullanılmasına karşı çıkan bir anlam da içermiyor.
Bu şiir bir anlamda, şiirde kolaycılığa kaçanlar üzerinden kendime yönelttiğim öz eleştiridir.
İnsan dil ile düşünür, edebiyatın temel malzemesi de dildir. Bir şair duygu ve düşüncelerini kendi milletinin fertlerine ancak dili ile ulaştırabilir. Bu anlamda; millî veznimize hak ettiği saygınlığı kazandırmak -en başta- bizlerin görevidir.
Benim gibi heceye gönül verenlerin tüm gayreti her gün bir adım daha ileri gidebilmek içindir..... Çok güzeldi...Teşekkürler....Tebrikler....Saygılar.......
herkes yaptığı işin hakkını veriyorsa buna kimsenin söyleyecek sözü olamaz. yıllardır tartışılan konuyu gündeme taşımanın anlamı yok bence. kişi yaşadığı gibi yaşamalı, kimseyi taklit etmeden, kimseyi yermeden... her emek kutsaldır, aslına uygun olduktan sonra. duyarlı yüreğini kutlarım. sağlıcakla kal dostum... iyi kandiller...
Şair ustaca sorgulamış ve cevablarıda dobra dobra sıralamış tatlı bir uslupla...Eleştiriyi yapacak kadar henüz öğrenemedim.En güzeli bu işi bilen eleştirsin biz lezzetinden faydalanalım.İnşallah bende bu işi bir gün öğrenirim.. Saygımla değerli kaleme
Gözünden ve zihninden çok kalemi çalışanlar ve kerameti kendinden menkûl imgelere sığınanların sayısı ne kadar çoğalırsa şiirin katli o kadar hızlanacaktır.. Hecenin geniş sahasında kalem oynatanların bilmesi gereken ise mutlaka kelime dağarcıklarının çok geniş olmasıdır.. Bu da ancak okumanın, yani gözleri ve zihni yormanın sayesinde olur. Sayın erdemoğlu kardeşimi haklı eleştiriler ortaya koyan mükemmel manzumesi için kutluyor, muhabbetle selâmlıyorum.
Hece şiirin en görkemli halidir.İşine gelmeyen insanlar bunu görmezden gelse de bu gerçeğin üstünü örtmeye kimsenin gücü yetmez.
Fakat daha öncesinde de dediğimiz gibi,bugün şiirin edebi türler içerisinde en az ilğiyi görmesindeki temel nedenlerden birisi şairlik müessesesinin gerekli gayreti göstermemesi,şiire gereken değerini vermemesidir.
Aynı cümlelerin aynı kelimelerin ve aynı kafiyelerin tekrarından öteye geçemeyen şiirler yazmakla bir adım öteye gidilmeyeceği şiire bir katkının sağlanmayacağı gerçektir.
Ve yine diğer bir husus şiire gönül verdiğini iddaa eden insanların bencilliğinden kurtulup biz için bir şeyler yapmaması, kendisini usta olarak takdim edip gerisini küçük görmesi, yanlışları düzeltmek yerine benden kötü yazmış olmasına sevinmesi de şairlik sıfatına yakışmayan şairlerin! şiire verdiği zararlardan...
Bugün kitap raflarında tozlanmaktan öteye gitmeyen şiiirn tekrar eski gücüne kavuşması için gerçek şairlerin birlik ve beraberliğinin sağlanması gerektiği düşüncesindeyim...
Dediğimiz gibi Hece şiiri,yıkılmaz bir kaledir.Yeterki savunucuları dik durabilsin...
ARA, KARA, YARA, DARA, SIRA , TARA OY FARRR FARA FARA
CAN, KAN, YAN,SAN, TAN, BAN, VAR MI BANA YAN BAKAN
GÜLÜ, ÖLÜ, BÜLBÜLÜ, ÇÖLÜ, ALDI HER YERE HÜZÜN SELİ
DER, VER, SER, ..TER, FER ......NERDE BU BERBER
AYNI KÖKLERİ OKUMAKTAN BIKTIM YEMİN EDERİM BIKTIM.
Dediğiniz gibi sayın hocam aynı izi yürümekten toprak bile bıkmış artık.Üstadlar kalksa yerlerinden vallahi tükürecekler bugün ki şiirin yüzüne.Hala aynı yerdesiniz bir adım bile gidememişsiniz tamam öğreniyoruz dediniz anladık da hala hala nedir aynı noktada ısrar etmeniz kemiklerimize değdi ayaklarınız diye isyan edecekler artık.
Çook önemli bir konuya değinmişsiniz.Sağolun hocam.Varolun.Yetkin kaleminiz varolsun.Saygılarımla.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.