gökten düşen bir nur-u melek gibisin
sarsam seni kollarıma bitmeyen huzur
özlemindir, sana yaptığım en ağır kusur
çıkagelirmisin acep, ecelsizdir arz-ı zuhur


beklentilerimin ufkumusun, ey yorgun sabır
ne yana kol dayasam, yalanlar dolu bin kahır
dalmışım arşın deryana, uyutulmuş hayal-i düşler
dilim lal olmuş, heyecanımın sonsuz kasvetisin


kaç kere sorgulasam sizi üstüne bastığım hatalarım
otursam ders çıkarsam, onca yaptığım aymazlıklardan
acaba bastırırmıyım, içimdeki hüzünlerin hüznünü
bir ilkel benlik mi çıkar, tutarsızlık hali ahvalimden


tutuşturdum yine dizelerimi, nerdesiniz eyy yangınlar
çöle kurakmı karıştırdım da bu günahlar hepten bana
Tutmasını bilemediğim Aşk’ sa eğer, soldurduysam dalında
Ondan mıdır hasretler, zalım cellat olmuş yaman ayrılıklar


bir ayrılık türküsü tutuşturdun dilime duy beni sevgili
bilmediğim yollara sürdün beni, koca şehir bana küstü
Ardımda sitemkar bir Aşk kaldı, hiç yaşanmamış gibi
ömür dururken yerinde, yaşamak olgusu çürüdü benliğimde