6
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
1558
Okunma

"meni menden sorur gece sönmüş ateşleriyle"
ey tarihin kan kusan halefleri
birazdan yunusun sızısını öpecek bedevi kelebekler
akl-i kül veryansınlarından dirilecek hercai menekşeler...
nurtopu düşlere bahaneler sürmeden ayrı baharlar
bulutların yağmursuz ağzından tomurcuk verecek gelincikler
kayıtsız kabullenişler sürülecek hasadına renklerin...
I
amber kokulu şarkılar dökülse ya geceyle
bezmine erse sevinin yorgun yüzü
kadehlerden sonsuzluk içip taç giyse tebessümler
anaların dilinden alınsa ağıtlı türküler
kör kuyularda ağlamasa yusufi kerdelenmeler
ve şairler ayrılıktan yol bulmuşcasına dökülmese mısralara
güneşin göğsüne baş koyan ay çiçeği misali
II
üşüyorum hevi
haziranın kem sıcağında
nefes alıyorum rüzgar esmezken yüzüme yıkığına
III
ah meltemler inecek seher yeliyle yeni yetme hüzünlere
şu kederli hecelere tabip olan yanından dokunsa da içli kemanlar
muzdarip mısralara son dem sunsa da edip
alnına doğar gibi şafağın kızıl emare
durulmayacaktır kaygısı bitimsiz hüzünlerin
geleceğin affına sığınarak yazacak dili kelam tutan her şair
kimsesizliğin üzerine dökülecek hicran sarısı hayıflanmalar
IV
can içre veladet ah
soluğumda uyuyor dilsiz ezgiler
serkeş bir akşamdan kalma düşüncelerle
uyup acziyetin karanlık renklerine
naçar ışıklarda okuyorum nazımca deyişleri
kanamalar
kanatmalar
kuraklık ve ayrılık
gayrılık mırıldanıyor sinsice..
V
sessizim
güneşin safrasında ilenirken suskular
üşüyorum harfsiz gökyüzünün altında
ahı yutkunamadığımdan beri
köhne cümleler kıvırcık saçlarıyla dolanıyor içime
sönük mumlarda arıyorum ahdimi
tekmil verirken gece huşu sayıklamalarla gözbebeğime
yeni yetme hüzünler devriliyor gamzeme muhabbetle
ne fayda
k/alem kurşun sıksada bir koşu imdadıma...
sanrılarından sıyrılır mı insan yadeller de yuvasını yitirince tüm kuşlar?