8
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1031
Okunma

Ayrılık ertesi, kızımdan uzak kalmanın özlemiyle yazdığım bir duygu boşalımı...
Kızım Bilgen’e
...
alaz alaz içimi yakıp
yükselip genizimden
ümüğüme çöküyor acı
nefes borum bacadan faksız...
yüreğime kurşun döken birisi var
çürümüş üzüm tanelerince
sıdıyor gözlerimde çekik ceylan gözlerin
zamanın silip süpüremediği
aşktan da öte evlât sevgisi bu,
apansız başlıyor karların erime mevsimi...
susarken dilin
kanayıp içten
ısınmıştır belki bir yerin
ne de olsa
sahip olduğun bedenin
yarısı benim, yarısı annenin;
o yüzden gözlerim tuzlu ılık
sızlıyor
kanlı şerbet sızdırıyor yüreğim...
hiç sebepsizmişçesine dokunur böyle acılar
bilirim,
ne suçu var ki dalında meyvenin?
...
yine gönül geziniyor işte
narlar portakallara
portakallar narlara bakınıyor...
...
oysa birlikte dolaşıp bahçeyi
uzanıp koparmak vardı
ağacından canının çektiği meyveyi
gönlünce derleyip
birlemek vardı çiçeklerin topunu...
...
besleyip büyütüp
bunca emekten sonra
koklamak vardı saçlarından
sindire sindire içime evlât kokunu...
Şaban AKTAŞ
2004
Foto:www.fotocommunity.de/pc/pc/display/28073283