4
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1601
Okunma
Memesi Gece Çürüyen Kadın
memesi çürüyen kadın’a..
I: Çivi Yağmuru
-bu yüzden memeleri çürümüş kadınlar vardır-
geceler uzadıkça aylardan korkan
ve gözlerini ay’a bile yuman ışıklı kadınlar
birer yıldız oldular, hepsini öptüm.
siz uyarmayın diye aceleyle omuzlarına dokundum
bir mayın döşedim boz yollarına
bir fidan diktim ağzımla
bir enseledim ki sizi, size sorma.
ah kadınlar!
ah...
yoksa yüzü yapışkanlı kadınların işi değil
ölürken hamur yoğurmak hayata.
içki masalarında sert bir kahvenin mizacıyla
benim dudaklarımın sayısıyla
karşımda duran donukluğun,
uzun uzun söylemlerin yanısıra
ayna oldum onlara, bütün
her şeyin vücudunu düzeltmeleri için
-kendi isteklerince-
başarılı da oldu memesi çürüyen kadın
geceyi demleyip bana getiriyorken
sesinden irkildiği bir gelinciğin
atkısına serdi kış yorgunluğunu.
şemsiye tutarak geçirdim onu
karşımdan karşıya, büyük usla!
ve sahi ustalıkla...
tamam, temennim o ki
şırıngası göğe batan çevik gözlerin
bir tırnak izi dahi bırakmaması
ve kan toplamaması
her gün eliyle bir adam diken kadınların
yalnızlığa ağlaması -işte bundandır mavi yorgun-
ve sakat doğuyor aslında her çocuk.
II: Köles
divitimi denize bandırıp
tanrı’nın omzuna adını yazıyorken
çok utandı kuşlar, ve savdılar sıralarını
zaman saymanın. aralarından biri
niye bir ağaç değiliz diye sordu.
bütün günün yorgunluğuydu o
ve değerdi tatlı sularında dirilmek
kendinden ayırdığın bölüşü sevdanın
arkında yürümek ve yürütmek
yalnızlığın erdemindeydi.
memesi gece çürüyen kadın, işte
elimdeydi. buluşmuştuk iki ayraçta
nasıl etsem?
III: Son Buluşma
saatimi gözlerine göre ayarladım.
Payanda
5.0
100% (6)