7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1271
Okunma
arsız zalimler sultan olduysa aleme
ve insanlar secdeye vardıysa ağızlarında
iğrenç bir yalaka kokulu tebessümle
sıyır beni özümden bir kişiyi daha öldü say
direnirsem namerdim
insanlık buysa var beni yok say
kelamın bittiği yerdeyim
yalın ayak yalnız
yüzümde soğuk bir tebessüm
musalla taşına ölmeyi beklemek kadar
hazin mısralar seriyorum
adı çaresizlik
taziyemin son demindeki
aşkımı uğurluyor
akıyor bedenimden ruhum
ruhumdan uçurumlar
sıcaklığım yavaş yavaş
eritiyor varlığımı
yüz yüze gelmek ölümle
canıma minnet
ayrılıktan kasvetler biriktirdim
gecenin kara gözlerinde
aydınlık nedir ki deşifre etmek
gün ışığına gebe günahları
kelamın bittiği yerdeyim
çıplak yakalandı beynim
arsız umarsız fikirlere
ellerim bağrımda kala kaldı
düğüm düğüm edepsizlik
gülerek yıkılıyor benliğime
değerler alt üst
altında yüksek minareden
hazin bir şehvet
üstünde kutsal sarhoşluktan
kafası dönen mabet
kan akıtmak rahmet diye
yağmuru da kızıla büründürmek
namahreme helalinden bir post serip
göbek çatlatmak
burun kıvırıp helale
haramın anasını satmak
üç kuruşluk izzete
kelamın bittiği yerdeyim
elimde insanlıktan istifa dilekçem
müracaat edecek merci yok
ya da kimse alınmaz üstüne
hayasızlar sultan sofrasında
şeref tarihin sayfalarında kayıp
o yüzden kelamı susturup kalemi de kırıp
insanlığımı ayıp sayıp
imzamı susarak atmışım dilekçeme