34
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
5300
Okunma

bıraktığın yerde hala bekler
içten içe bin bir umut tohumu eker
geleceğin günü hasretle gözler
soldu yamaçta kırmızı gelincikler...
ay saklanmış gözükmez
yıldızlar parlamaz saçlarında
geceler ona
o geceye küsmüş
doğan günde bulutlarla kaplı gökyüzü
görmez güneşi yüzü
inat edip direnir
yaşamaya mecburdur
ümitlerle dolu göz yaşlarıyla
besler kökünü
özlemle yaban gülü…
zirvesindeki kar da saklı mutluluğun resmi
rayları bozuk vagonlarda gizli sırrı
yollar kapandıysa, gelemiyorsa giden geri
biter mi sanki sevda seli…
bahar yaklaştıkça
güneşin kolları uzanır bembeyaz karlara
sığamaz, dar gelir yerine
eriyerek yol bulur ırmaklara
çoğalarak azgın şelaleler gibi
çağlar gönüllere…
esaretin kolları sarmış bedeni
daha bir sıkı sarılır yokluğuna
esir olmaya gönüllüdür belli ki
yağmur ormanları misali ıslanır sürekli
alazlarda yanan yürek sönmez bir türlü
’gel sevdiğim gel’
diyen gönül
feryat figan sessizce
yankılanır dağların yücesinde
duymaz mı ki?
ve bastığı toprak
aldığı nefes
yudumladığı su
dinlediği türküler
ömür dediği tek yarsa
nasıl atılır ki dağlara bu sevda?
29.05.2012___________Seher_yeli
Fonda bana güzel sesiyle eşlik eden ( beyazsayfam )’ a çok teşekkürler. Daha nice yeni şiir ve türkülerde buluşmak dileğiyle, sevgi ve saygılarımla…
5.0
100% (38)