Güneş doğarken başını eğiyordu utançla dağlarım
Yeşil çayırlarda at teperken kızlarım oğullarım
Ne zaman tökezleyip de serildik derin vadilerine geçmişin
Ne zaman tarihe karıştı gelinciklerimiz...



Koşturmaca ile geçip gidiyor günler
Hesabını tutamıyoruz zamanın
Keşkeler depoluyoruz ömür defterinin sayfalarına
Geriye dönüp baktığımızda pişmanlıklarımız olsun diye



Hangimiz gelmedik ki karşı karşıya
Keşkeler taburunun namlu uçlarıyla...

Hangimiz tutmadık soluğumuzu
Buz kesen bakışların ortasında...



Hangimizin dizlerinin bağı çözülmedi
Kanlı hıçkırıkların gizlenmeye çalışıldığı
Yastık boğazı sıkışmasında...



Hangimizin yüreği sıkışıp kalmadı
Kanun dışı ihtilal sendromlarının orta yerinde
Santim santim kısalırım
Dirhem dirhem azalırım yoklukların kuyusunda



Sabrın en koyusunu yaşarım
Sevginin en yoğununu
Ama haksızlık karşısında dolar taşarım
İşte bu nedenle Asi’ye çıkmıştır adım...









Asimaral ... 20.EKİM.2007