17
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
1998
Okunma

Yazanı yaşıyorken,
sanki, her yazı yarım biraz...
Eklenecek ne çok yorgunluk var aslında.
Yüreğinde annelik hissini duyan
herkesin, "anneler günü" güzel geçsin temennimle....
ben geldim anne
yanıyor mu altı çaydanlığın
aç değilim atıştırdım son molada bir şeyler
bir bardak içeyim çayından gör bak
geçer gözlerimdeki mor halkalar
inanmaz inanmaz bakma öyle iyiyim anne
ben hep iyi oldum sen üzülmeyesin diye
kocaman bir kızken başlıyor bu evde hatıralar
ne zaman küçüktüm ki unuttum
anne ne zamandı benim çocukluğum
daha da büyüyorken akranlarımla okulda
ağabeyler ablalar bizden de yorgundu
beş n artı bir k’yı anlatırken
oktay hocamın n’leri k’larına dargındı
biri ikiye bölmüştü iri bir el
galiba sebebi pek saygındı
uslu talebelerdik biz hepimiz
çağım yatağında durgundu
meydanlarda yürürken asi meslektaşım
yoktu benim başımı kaşıyacak zamanım
gebe bir bedene jop indiğinde
evimde düşük yaptım
yaralılar listesinde anılmadı adım
başka sendikadaydım
kardeşin sürgün yedi dediler memlekette
tarafımdan utandım yaşadığım şehirde
çoktan mimlenmişti adım
o geri döndüğünde
gölcük’e ağıt indi göçük altında kaldı sağım
bağdat’a bomba düştü parçalanmadan öldü solum
haberler kan kokuyordu şarkı türkü yas
uslu uslu ağlarken inancı sorguladım biraz
ozonu deldi bizim serseriler
deodorandımı değiştim
ben çevreci ben hümanisttim
tsunamiye ağlarken bal gibi de çaresizdim
bela okudum namus diye cana kıyana
garip garip isim taktı insanlar bana
azılı bir feministtim
sordukça komünist söyledikçe faşist dediler
izmlerle anılmak marifettendir diye
itiraz etmedim bile
fikir susturuldukça eski korkularla dilimizde
didik didik didikledik isyanı kendi içimizde
aranmıyorum korkma kuzu kuzu bir neslin
suskun teröristiyim anne
ayıpların et ile örtüldüğünü hiç inanmadım
daima rejimdeyim gram zayıflamadım
gardırobum dar geldiğinde hayırseverliği hatırladım
açlığı düşünürüm kimi geceler acır içimde bir yer
kepekli bisküvilerimden atıştırınca o da geçer gider
seneler ak katar ha bire saçlarıma
üşenmem zamanı kararım saçımn boyasına
az kalsın unutuyordum bak
ne sevdalar sıkıştırdım onca iş güç arasına bilsen
her birinin dumanı ayrı yöne tüter
karıştırılsa şimdi anızım
ya bir çocuk sevdim büyütemedim
ya babam gibiydiler güvenemedim
sevdada uslu uslu kazanılmıyor annem
onda hep başarısızdım
çantamda bir mektup var hamiline
sayın veliye değil ha bu defa bizzat kendisine
ver okusun babamın öpülesi eline
gittim burnumun dikine dikine
ve tıpkı dediği gibi o’nun uğradı uğradı döndü yolum
cehennemin dibine
ateş yakmıyor çocukluğu yokları
ben ne zaman büyüdüm bu kadar
anne ne zaman bitti çocukluğum
öyle yorgunum ki üzüm gözlüm
üzerimi örter misin soğumuş mevsim
kapatma lambayı açık dursun
hâlâ korkuyorum karanlıktan söyleme kimseye
ışıkla yatayım anneciğim
ne olursun
2003 / Gaziantep