27
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
2051
Okunma

Ne değildi sevmek
Omuriliğin çatladığı yerde beklemek mi ?
Kafa sallanırken uykulu açlığa
Ve birikmek için toprağında su olmaya...
Baş aşağı düşen düşler sızıya çakılırken
vuslat-ı başka aşkta o belki
ya kordon boyu Eylül uzağı
ya kara boyu an tuzağında
Demirlemek sonra hiçliğe…
Değildi sevmek böyle
Düşmek mi göğe perçinli ses ile
ömür çıkarması Ay’a
Kalk - san - kalk
gerçek çaput bağlanmaktan yaralı …
dilek ağacı biçareliğinden
Sonra öpmek inada
hani sahipken soylu duyguya
Kaçırdığı yerde yosma kahkahası bir durak
bir durak daha
daha bir durak
…
Değildi sevmek böyle
öz ! Et - sanrı sancılı
Dokunduğunda sımsıcak buz
Baktığında lâlliğine çöl kıyas
Sonsuzluğuna hibe, varlığının yitimi
Bozulan yeminlerin yeminsiz tanığı
Neydi sevmek böyle ?
Değil olanların önünde eğilmek …
boynu kıldan ince sınanır sabır
kılıç ucu lekesi cinnet batağı
beklemeyen görmez gelmeyeni
kaçtığını, bahaneye sessizce
bakma aynalara sen
içi göstermez
sen, gel – ince meâl şiirde
sen gelince kalkacak ünlem
hayıflar deminden azade
su alsa da batmadı
insanlığında yürüttüğüm söz
yara karamda
...
şimdi eylül anın
ve dahi yaşadığın
ifrit iblis sancın tutsa da ...
Şükran AY
5.0
100% (28)