4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2771
Okunma

Gecenin mavisi vurmuş umutlarıma
Sürgün yemiş hayata küskünlüğüm
Bir muştudur beklediğim susuşlarından
Kızılca bir şafak beklentisidir göğ(s)ümü delen
Sensin sevgili,bir asra bedel zamanlarda beklenen
Sensin ansız bir kuşatmada yüreğime eklenen
Yıldızları avuçlarıma seren bir dua çiçeğidir ellerin
Ürkek adımlarla
Göğsünde taşıdığın aşk döşeli kaldırımlarla
Çıkıp geliyorsun birden
Eskiyen yüzümün kıvrımlarına sokuluyor düşlerin
Çoktan ezber etmiş aşkı yüreğin.
Sesin gelip geçiyor uzaklardan
Sonra dağ başlarında
Dilinden eksik etmediğin sevda türkülerini yakıyor dudakların
Türküler yanıyor
Rüzgara yarenlik ederken ıslığın
Hız alıyor zaman
Ay düşüyor geceme
Yüreğindeki ayaklanmadan haberin var mı
Met cezirler denizleri tutar mı
Dalgaları yutar mı
Gönlüne sığdıramadığın
Bir sevmeyi susmaların kutsar mı
Kendinden saklanırken
Aşka şahlanan sözcükleri
Dilin tutar mı
Sesinden sızan
Bir coşkunun farkında mısın
Farkında mısın kendini reddetmelerinin
Bilmiyorum ben.
Umutla beklemek var şimdi seni
Hasreti, deli taylar gibi dağlardan düze inen sevgili
Baskın yemiş ,yağmalanmış bir yaşamı kurşuna dizip
Ölümü dirilten sevgili
Sana ihtiyacım var
Sesine,nefesine ihtiyacım var
Bekleme bir Araf’ta
Gönlünde boy veren sevda sözlerini sök
Ay ışığının büyüsünde
Pervazları mesken tutan yağmur kuşlarının sesine dök.
Bırak konuşsun benimle.
Fısıldasan yetecek
İhanetlerde kırılan cesaretimi kuşanmak için
Ararken bulamadığın
Bulduğunda tanımadığın
Bir aşka soyundu
Gözbebeklerinde zaman
Düşlerinde zıpkın bahar çiçekleri patlarken
Yüreğinin ellerinde yeşerttiğin
Seve seve büyüttüğün
Büyütürken yücelttiğin
Bir aşka yanmak için
Fısıldasan yetecek.
5.0
100% (6)