Şairinden satılık harfler satın alıyorum,
İmlası devrik şiir tekneme.
Her harfte bir eksiklik,
Her eksiklikte bin hiçlik.
Kalemimin lügatini kaçırdım,
Şuurunu yitirdi şiir.
Aşka gebe kalmış tümcelere,
Ayrılığı kürtaj yapıyorum.
Her harfte bir yıkım,
Her kelimede bir yenilgi.
Her yangında bir yanılgı,
Bırakıyorum parmak uçlarıma…

Telefonumda maziden kalma şarkıyla,
Cebimde ölmüş şiirlerimle,
Eşlik ediyorum boğazın kederli dalgalarına.
Bir vapur geçse diyorum,
Dağıtsa şu ser-sefilliği üstümden.
Alsa yılların yorgunluğunu kalabalıklar,
Silseler adımı yalnızlığın seyir defterinden…

Bir tutam aşk lazım şimdi yaralı kalbime,
Saçlarının arasından kayıp gelen.
Yıldızların parlaklığı da gerek,
Gözlerimde ki karanlığı heba etmeye.
Isınmak içinse istediğim güneş değil,
Kalbinden dudaklarına dökülen bir avuç söz.
Bilirim söylemezsin,
Yitirdin çünkü beni içinde.
Ama yine de umutsuz vaka olan inançlarıma,
İnancım sensizlikten öte…

Tamamen sana inanmak değil benimkisi,
Yanlış anlama sakın.
İnanmamaya inanmak biraz da…
Şimdi sorarım sana sevgili.
Hangi hayat kadınının kalbini taşıyorsun bedeninde?
Hangi kenar mahalle çocuklarının sözleri var ağzında?
Ağzından çıkanı kulakların duyuyor mu senin?
Şimdi sana mı yoksa kendime mi üzülmeliyim,
Bilmiyorum…

Sanırım satın aldığım harfler ağır geldi tekneme,
Yazdıkça batışını izliyorum.
Okudukça yok oluşumu…
Ölmeden önce sorarım sana kadın!
Bir ölü kaç günde silinir sığ sularda?
Adın kaç vakitte dolar sineme?
Söyle kadın hiç mi gelmezsin…

Ben böyle giderken sen zahmet edipte gelme,
Ölünün ardından birkaç kelime söylemene de lüzum yok zaten.
Sen yine hafife al bu gidişimi…

Alican Yıldırım / Hafife Al Bu Gidişimi
05.12.2011